Değişimin hele de görüntünün galibiyeti altında ezildiğimiz bu çağda hepimiz gösteri toplumunun birer fertleriyiz.Öyle ki,aynı ipte oynuyoruz,aynı gösterinin birer parcasıyız sanki.Guy Debord un deyimiyle hem seyirci hem de oyuncuyuz.Heyecanımız bitmiş herşeyi tüketmişiz çoktan.Öyle çok gözetlendik ve açığa vurulduk ki kendimizi sokaktan geçen herhangi bir insanın bile herşeyini öğrenir duruma geldik.Evimizde otururken hiç beklemediğimiz bir anda hepimiz bir gün ünlü olabiliriz modunu yaşıyoruz.Oluyoruz da.Televizyona çıkmak bir ew kadını ya da bir tornacı için hiç zor değil artık.El sallayarak otuz iki dişimizi göstererek biraz utangaç, biraz da gururlu bir şekilde yarışma programlarındankamera şakalarına kadar her türlü programda boy gösterebiliriz artık.Hele şarkıcı olmak daha da kolay.Gün geçmiyorki televizyonda Türkiye nin yıldızı diye tanınan genç bir sesle karşılaşmayalım.Hangisi gerçek yıldız o da muamma...
Herkesin şöhret damarı bu kadar patlamışken gerçek sesler de bir bir geriye çekiliyor.Pop müzik içerisinde yer alıp da görüntüye esir olmayan kaç kişi war aramızdaAklıma gelen belki de tek isim İlhan İrem...Yıllardır inatla klip çekmeyen konser wermeden televizyona çıkmadan kimseyle yüzyüze röportaj yapmadan salt sesiyle müziğiyle ayakta duran biri o. İçimizde elbette bilmediğimiz bir İlhan İrem i yakalamanın hırsını taşıyorz.Oysa o şarkısında "konuşmaya gücüm yok gözlerimden anla diyor.Anlıyor içimizdeki kıyameti gözlerimiz dönmüşçesine kapıldığımız hırsı ve açlığı.Şarkılarıyla terbiye ediyor bizi. Masallardaki sürgünlüğümüzü, yalan yalnış aynalardaki görüntümüzü gösteriyor bize.
Üstelik hiç reklama girmeden her albümün ardında kendinden söz ettirrriyor.Kimseye prim vermiyor we yenilmiyor.Hem de otuz yıl hepimizle aynı yastığa baş koyarak...
Hayvan Dergisi Eylül/2004
Umarım sıkılmadan okursunuz arkadaşlar bu efsane isim hakkında sizler neler düşünüyorsunuz??*
a