Sert rock�ın �sakin� çocukları RAHİME SEZGİN
Onlar rock müzik dünyasının akıllı-uslu, bir o kadar da hiperaktif çocukları. İlk albümleri Hayat ile dokuz yıl boyunca süren amatör müzik yaşamlarını profesyonelliğe taşımışlar. Köşeli müzik yapmaktan kaçınan Sakin grubu �Sizi kimler dinliyor?� diye soranlara �Sezen Aksu dinleyen herkes bizi dinleyebilir.� cevabını veriyor.
Sezen Aksu dinleyen herkes bizi de dinleyebilir
Müzik dünyasına derinden giriş yapan Sakin grubu, Hayat albümü ile serüvenlerine devam ediyor. Özdemir Dereli (gitar-vokal), Onur Özdemir (gitar-vokal), Cenker Kökten (bas), Soner Özışık (davul-vokal)�ın bir araya gelerek oluşturduğu Sakin grubu, köşeli olmayan müzik anlayışlarına dayanarak Sezen Aksu dinleyen herkesin kendilerini de dinleyebileceğini iddia ediyorlar. Onlara göre rock�ın doğasında olan isyanı sadece baskın müzikle değil sözlerle de vermek mümkün. Bu anlayışları nedeniyle kendilerine nonoş popçu denilmesi çok da umurlarında değil.
Müzik piyasasındaki yeriniz sakin ve güvenli bir yer mi? Onur: Albüm çıkmadan önce dokuz yıl beklemiş bir grubuz. Sonrasında da albüm çıktıktan sonra dört ay geçirdik. O yüzden her türlü güvenli bir yerdeyiz. Zaten onun için albüm yaptık. Yoksa bütün o piyasa karmaşası içinde bir de biz şansımızı deneyelim diye gelmedik. Bana sorarsanız on sene sonrasını müzik adına ben düşünüyorum, ne yapacağım diye.
Bu müzik piyasasında on sene sonrasını düşünmek çok uzun vadeli bir iş. Grubun durumu ne olur o zaman? Dağılır mı? Onur: Eskiden insanlar para yokken de hayatları boyunca müzik yapıyorlardı. Daha çok biz işin orasında duruyoruz. Diğer taraftan karakterlerimizi zenginleştiren bir grubuz. Hiç ayrılmak gibi bir niyetimiz yok. Sanki Sakin�de çalışmak için dünyaya gelmişiz. İş için beraber değiliz.
Cenker: Hepimizin amacı müzik yapmak. Sırf para kazanalım diye müzik yapmıyoruz. İlk başladığımız zaman hobiydi ama albüm çıktıktan sonra daha profesyonel bakmaya başladık.
Sahne performansı albümlerden daha mı önemli artık? Soner: Sahne performansı kesinlikle önemli. Fakat albüm sahne performansını etkiliyor. Bizim sahnede insanlar ile kuracağımız ilişkide karşı tarafın bizi bileceği mecra albüm. İnsanlar albümü dinlediği zaman sahnede daha farklı bir iletişim kurabiliyoruz. En başta şarkıya eşlik etmeleri bizim sahne performansımızı güçlendiriyor.
Onur: Dinleyicinin albümü alıp onun üzerinden bizimle kuracağı hikâye daha manalı. Konserlerde bir yere kadar performans sunabiliyoruz insanlara. Hele ki Türkiye şartlarında. Mesela bizim hiç ışıkçımız olmadı. Fakat bu sahne performansı adına çok önemli bir şey. O yüzden sahne performansı ile insanlara bir şeyleri sunmayı vaat etmek bizim önemli bir parçamız olamıyor.
Özdemir: Albümün anlattığı farklı bir penceresi var. Albüm dinlendiğinde alınacak başka duygular var.
Eskisi gibi albüm yaptım, ünlü oldum durumu yok. Siz ne kadar tanınıyorsunuz? Onur: Devamlı gittiğimiz büfeciye uğradığımızda �aa dün seni şu programda gördüm�� diyor. Ya da yolda yürürken �aa Sakin� diyorlar. O yüzden ünlü olduk gibi bir durum yok.
Kimler dinliyor sizi? Soner: En çok 15-25 yaş arası gençler dinliyor. Hayalimizdeki bir şeyi söyleyeyim ben. Sezen Aksu dinleyen herkesin Sakin grubunu dinleyebileceğini düşünüyorum. Ne kadar gerçekle örtüşüyor bilemiyorum.
Sezen Aksu ile yakaladığınız ortak nokta ne? Soner: İfade olarak benziyoruz. Bir şeyleri anlatırken kullandığı dil çok benziyor. Aslında standartlaşmış kalıplar içerisinde o kalıpları da kırmaya çalışarak, insanların kulaklarını tırmalamadan müzik yapma özenini kendimize örnek alıyoruz.
Onur: Bir de bu ülkede baktığınızda antolojik gerçekte bana dair bir kırılganlığı gerçekten Sezen Aksu�da görüyorum. Bazen ses tonu, bazen ifade tarzı benziyor. Bazen sert müzik de yapıyoruz ama genelde belli bir kırılganlık, naiflik köşeli yerine daha kıvrımlı hatlar çizen bir müzik yapmaya çalışıyoruz.
Neden alternatif rock grubu olarak değerlendiriliyorsunuz? Onur: Bir noktasında sert müzik yapmamamız vardır.
Cenker: Rock enstrümanları ile standart şeyleri çok fazla tercih etmememizden olabilir.
Pop müzik yerine gençler rock müziğe daha çok rağbet ediyor. Bunu neye bağlıyorsunuz? Soner: Pop müzikte birçok şeyin tekrar etmesinden dolayı o eski ilgi azalmış olabilir.
Cenker: Bir de popta bir şarkı çıktıktan sonra, iki ay sonra başka bir şarkı onun yerini alabiliyor. Müziğe dikkat eden dinleyici poptan sıkılır ama rock dinler. Soner: Bence biraz daha toplumun bakışı ile alakalı. Toplumun 90�larda uzun saçlı erkek gördüğünde verdiği tepki ile şu andaki tepki bir değil. O yüzden rock müzik sınırlı bir yerde kalmıyor.
Onur: Mesela, Gökhan Özen�in müziğinde ben kendimi şöyle zorlayayım, böyle zorlayayım kaygısı yoktur. Olamaz zaten, dinleyiciler böyle bir şey beklemiyor. Fakat ben Sakin olarak bir sonraki albümde yeni bir şey sunmak zorundayım.
Rockçılar müziğe, popçular para ve şöhrete mi yatırım yapıyor? Onur: Bence öyle. Saçıma harcayacağım para yerine yatırımımı müzik adına yapıyorsam o apayrı bir şey.
Soner: Aslında daha çok medyanın da ne kadar yer verdiği ile de ilgili rock patlaması. Eskiden de yapılıyordu rock müzik fakat yeryüzüne çıkmıyordu. Şu anda Eurovision�da rock grubu çıkabiliyorsa Türkiye adına bu çok iyi müzik yaptıklarından ya da rock�taki patlamadan değil, daha gündelik hayatın içerisinde yer edinebilecek kadar köşeli olmamasından kaynaklanıyor.
Rockçı olmanın gereklilikleri var mıdır? Soner: Formülü yoktur. Zaten rock müzik yapıyoruz iddiasında da değiliz. Aslında elimizdeki enstrümanlarla çıkan formdur. Biz bir şekilde ifade etmeye çalışıyoruz müzikte deneyimlediğimiz bir şeyleri. Enstrümanlarla da ses rock formatında çıkıyor. Rockçılar şöyle bir şey yapar gibi bir şey de hiç düşünmedik.
Onur: Eminim rockçı olmanın gerekliliklerini yerine getiren birçok insan var zaten. Bu insanlara sorduğunuz zaman bizi rockçı olarak görmezler. Nonoş popçu falan gibi görüyorlardır.
Özdemir: O tarz insanlar bize zaten rockçı falan demezler.
Rockçılar arasındaki ayrışma keskin mi? Soner: Rock�ın temelinde karşı çıkma, sertlik vardır. Bizi dinlemeyecek kadar sert rockçıların o sertliği ya da o isyanı sadece görüntü olarak. Enstrüman vuruş gücü ya da açtıkları o volüm gücü ile o sertliği gösteriyorlar; ama eğer başlı başına bir sertliği ya da başkaldırıyı temel alıyorsak onu da ifade ediş şekilleri çok geniş olabilir. Sözlerle bir şekilde verebilirsiniz. Sezen Aksu da rock denilebilir bu şekilde.
Grubun misyonu nedir? Soner: En temelinde hep beraber müzik yapmaya devam etmek var.
Onur: Ergenlik döneminden üniversite sona kadar dinlediğim insanların beni çok etkilediğini ve dönüştürdüğünü gördüm. Ben ne aldımsa müzisyenlerden şimdi onun gibi bir şey yapabilirsem onun temsilcisi olmak isterim. İnsanları dönüştürecek bir müzik yapabilmek, bu özgürlükçü olabilir, daha toplumsal, daha insani değerlerde yaşamak gibi, bunların hepsine dair zaten kaygılarımız var. Bizim müziğimiz de ona yarasın.
http://genclik.zaman.com.tr/?bl=7&hn=1726