Gönderen Konu: Gülse Birsel  (Okunma sayısı 11683 defa)

Ynt: Gülse Birsel
« Yanıtla #15 : 03 Ekim 2008 - 19:38:21 »

Çevrimdışı tekin ali

  • Genel Moderator
  • ******
  • İleti: 8345
  • Cinsiyet: Bay
  • "kArGaLaR"
    • Facebook-Özlem Tekin
gag=güldüren anlık görüntüler..
Evet bir bölümününde açılımını söylemişlerdi furkiii demek sende izledin o bölümü :D

Özlem Tekin

Ynt: Gülse Birsel
« Yanıtla #15 : 03 Ekim 2008 - 19:38:21 »

Ynt: Gülse Birsel
« Yanıtla #16 : 03 Ekim 2008 - 19:56:25 »

Çevrimdışı sarah

  • Üye
  • **
  • İleti: 31
  • временной
bir ara tekar gag.ı sunmaya başlamıştı. çok kısa sürdüğünü biliyorum...
Whiplash!!!!        ._.

parazitlerimi seviyorum

Ynt: Gülse Birsel
« Yanıtla #17 : 03 Ekim 2008 - 20:07:29 »

Çevrimdışı drown

  • Cool
  • *****
  • İleti: 3851
  • Cinsiyet: Bay
Bir röportajında; g.a.g. ile Avrupa Yakasını bir arada yürütmek istediğini ancak zamanının çok kısıtlı olmasından dolayı bunu yapamadığını söylemişti...Belki Avrupa Yakası bittikten sonra tekrar başlar G.A.G.'ı sunmaya :D


Beyazıt Öztürk ile bişeyler yapıcak diye biliyorum belki de eskide kalmıştır o proje ama bi ara bunla ilgili şeyler duymuştum (:
I like to remember things my own way. How I remembered them. Not necessarily the way they happened.

Ynt: Gülse Birsel
« Yanıtla #18 : 03 Ekim 2008 - 20:15:03 »

ARGo77

  • Ziyaretçi
Gülse Birse kadında mizah kavramını geliştiren biri.. G.A.G. ı sunduğu zamanlar hoşuma gitmezdi daha sonra Avrupa Yakası dizisi ekranlarda boy göstermeye başlayıncaya kadar..kendin yaz kendin oyna(kendin pişir kendin ye hesabı.) Hoşuma gideni ise Gülse replikleri son derece iyi yazması oldu benim için.. Mizahi yandan çok önemli bir konuma sahip olan birisi....
« Son Düzenleme: 03 Ekim 2008 - 20:15:52 Gönderen: ARGo77 »

Ynt: Gülse Birsel
« Yanıtla #19 : 05 Ekim 2008 - 15:46:13 »

Çevrimdışı drown

  • Cool
  • *****
  • İleti: 3851
  • Cinsiyet: Bay
http://www.sabah.com.tr/pz/haber,B7EE5043E9334A85850CB2AF94DFE92F.html



Sabah gazetesinin Pazar ekine verdiği röportaj (:
I like to remember things my own way. How I remembered them. Not necessarily the way they happened.

Ynt: Gülse Birsel
« Yanıtla #20 : 05 Ekim 2008 - 16:03:36 »

Çevrimdışı tekin ali

  • Genel Moderator
  • ******
  • İleti: 8345
  • Cinsiyet: Bay
  • "kArGaLaR"
    • Facebook-Özlem Tekin
Röportaj için teşekkürler..Gülse Birsel çok iyi bir senarist,her soruyu içtenlikle yanıtladığına inanıyorum...Koşuşturmadan çok yorulduğunu söylüyor..Avrupa Yakasın'dan sonra daha değişik işlere imza atacağını düşünüyorum.

Ynt: Gülse Birsel
« Yanıtla #21 : 07 Ekim 2008 - 09:42:45 »

Çevrimdışı drown

  • Cool
  • *****
  • İleti: 3851
  • Cinsiyet: Bay
Alıntı
Hangisi gerçek Gülse?
Kararsızım... Bir yanım Gülse Birsel'i çok seviyor, ona bayılıyor çünkü. O 'Avrupa Yakası'nda harikalar yaratıyor. Nefis senaryolar yazıyor, diziyi müthiş zekasıyla hep zirvede tutmayı başarıyor. Üstelik çok da güzel, çok da kibar, çok da şık! Bir kadın olarak ancak gurur duyabilirim onun varlığıyla... Fakat her sezon diziden birileri ayrıldıkça, Gülse Birsel hakkında yapılan açıklamalar aynı tonda gittikçe, biraz tadım kaçıyor; kafam karışıyor. 'Avrupa Yakası'ndan ayrılan oyuncular hep Gülse Birsel'e kızgın. Mesela en son Vural Çelik, "O dişiye teşekkür etmiyorum" dedi. Hümeyra'nın da Gülse Birsel'e ne kadar kırgın olduğunu hepimiz duyduk. Dün Vural Çelik'in açıklamasını okurken birden Gülse Birsel'le ilgili başka şeyler de hissetmeye başladığımı fark ettim. Çok sert, çok hırslı, duygusuz, karar verdiği anda kesip atabilen, fazlasıyla kontrolü elde tutmaya çalışan bir kadın... Hangisi gerçek Gülse Birsel acaba? O tatlı, güzel ve komik kadın gerçekten var mı? Yoksa başarısının sırrı biraz da köşeli, sert, kuralcı ve dediğim dedik olmasında mı? Çözemedim...



Ayşe Özyılmazel
I like to remember things my own way. How I remembered them. Not necessarily the way they happened.

Ynt: Gülse Birsel
« Yanıtla #22 : 07 Ekim 2008 - 13:20:00 »

Çevrimdışı tekin ali

  • Genel Moderator
  • ******
  • İleti: 8345
  • Cinsiyet: Bay
  • "kArGaLaR"
    • Facebook-Özlem Tekin
Hangisi gerçek Gülse?
Kararsızım... Bir yanım Gülse Birsel'i çok seviyor, ona bayılıyor çünkü. O 'Avrupa Yakası'nda harikalar yaratıyor. Nefis senaryolar yazıyor, diziyi müthiş zekasıyla hep zirvede tutmayı başarıyor. Üstelik çok da güzel, çok da kibar, çok da şık! Bir kadın olarak ancak gurur duyabilirim onun varlığıyla... Fakat her sezon diziden birileri ayrıldıkça, Gülse Birsel hakkında yapılan açıklamalar aynı tonda gittikçe, biraz tadım kaçıyor; kafam karışıyor. 'Avrupa Yakası'ndan ayrılan oyuncular hep Gülse Birsel'e kızgın. Mesela en son Vural Çelik, "O dişiye teşekkür etmiyorum" dedi. Hümeyra'nın da Gülse Birsel'e ne kadar kırgın olduğunu hepimiz duyduk. Dün Vural Çelik'in açıklamasını okurken birden Gülse Birsel'le ilgili başka şeyler de hissetmeye başladığımı fark ettim. Çok sert, çok hırslı, duygusuz, karar verdiği anda kesip atabilen, fazlasıyla kontrolü elde tutmaya çalışan bir kadın... Hangisi gerçek Gülse Birsel acaba? O tatlı, güzel ve komik kadın gerçekten var mı? Yoksa başarısının sırrı biraz da köşeli, sert, kuralcı ve dediğim dedik olmasında mı? Çözemedim...  YAZAN:Ayşe ÖZYILMAZEL
Cevap belli: Gülse Birsel=Tatlı, güzel ve komik kadın

Ynt: Gülse Birsel
« Yanıtla #23 : 12 Ekim 2008 - 11:44:33 »

Çevrimdışı tekin ali

  • Genel Moderator
  • ******
  • İleti: 8345
  • Cinsiyet: Bay
  • "kArGaLaR"
    • Facebook-Özlem Tekin
GÜLSE BİRSEL, AVRUPA YAKASI’NIN MAKBULE’SİNİN “TOPLUMSAL TEHLİKE OLUŞTURAN” BİR KARAKTER İLAN EDİLMESİNİ VE VURAL ÇELİK’LE OLAN POLEMİĞİNİ YAZDI!..

İşte Gülse Birsel'in pazar yazısı:

Makbule Kıral'ın çiğnenen onuru!


Amanın bir muhallebi kıvamındayım ki, sormayın gitsin! İnsan sıkılıyor, sıkılıyor, geriliyor, sonra artık daha fazla gerilemeyeceğini anlayınca kopup gevşiyor demek ki! Ya ondan ya da kedi gırlamasından... Son bilimsel araştırmalar ortaya çıkarmış ki, kedilerin genelde sevildiklerinde çıkardıkları "Gırr..." sesi, insanlara müthiş faydalı.
Gevşetiyor, uyumaya faydası oluyor, üstelik yaraları, kırık kemikleri bile iyileştiriyor. Kedilerin gırlarken yaydıkları titreşim 25 ila 50 Hertz arasındaymış. Bu frekans da doktorların söylediğine göre kemik yoğunluğunu yüzde 20 artırıyor ve anti enflamatuvar etki gösteriyor. Yani romatizmanız mı var, bacağınız mı kırıldı, moraliniz mi bozuk, alın bir kedi, yanında uyuyun.
Hayat, bizim mesleklerde sadece iş yoğunluğunun stresini getirmiyor.
Geçtiğimiz haftalarda, her Allah'ın günü gazeteci arkadaşların telefonuyla uyandım: "Gülse Hanım, bilmemkim şöyle demiş, yorumunuz nedir, ne diyorsunuz, hadi bir şey deyin!"

VURAL POLEMİĞi
Misal, bizim Vural Çelik "Gülse'ye teşekkür etmiyorum," demiş, amanın kıyamet koptu. Aslında söylenmez tabii. Avrupa Yakası'nın setinde, ender de olsa, akla hayale gelmedik problemler yaşadığımız oyuncularla da çalıştık, ama hiçbiriyle ilgili hiçbir zaman olumsuz tek söz söylemedim, söylemem. Zaten iki gün geçince unuturum kötü zamanları. Ahlaki olarak da birlikte çalışmış olduğun insanların arkasından ona buna dedikodu yapmazsın, ister muhasebeci ol, ister sanatçı.
Vural kendi deyimiyle "Duygusallığı ve iş bilmezliği yüzünden, senaryodaki konumundan memnun olmadığı ve onu oyuncu olarak iyi değerlendirmediğimi düşündüğü için kırgın olduğundan," bir şeyler dedi. Olabilir. Vural der. O lafın buralara geleceğini hiç bilmeden, kötü niyeti olmadan, ekran aracılığıyla bana oyuncu tafrası yapmak için der.
Bugün öyle der, yarın barışır hediye alıp getirir, istediği bir şey varsa karşı hediye olarak sana ısmarlayabilir, öbür gün "Ekipçe Abant gezisine gidelim sponsor buldum," der, "Ya boşver," dersin, yine küsebilir.
Başlıbaşına sit-com karakteridir, bir şey diyemezsin! Esas gürleyip coşanlar, Avrupa Yakası'nın altı yıldır dönem dönem çalıştığımız, yanılmıyorsam 30'a yakın oyuncusundan hakkımda negatif bir ifade kullanan ilk dostumuzun sözüne hazine bulmuş gibi atlayan birkaç gazeteci arkadaş oldu. Tabii benim hakkımda "Burnu büyük," (ki buradaki mizah öğeleri taşıma çabasıyla dolu iki manalı ifadeyi de anlamadım değil, sizi gidi siziler!) filan gibi şeyler yazıldığında bana ve/veya Avrupa Yakası'na bir şey olmuyor. Biz "Allah müstahakınızı versin," deyip işimizi yapıyoruz. O bakımdan hepsinin canı sağolsun.
Ama bitmiyor ki. Ertesi gün, bu sefer Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı'nın yayın organı Aile ve Toplum dergisinde yayımlanan, İnönü Üniversitesi akademisyenlerinden Dr.
Ünal Şentürk imzalı yazı ortaya bomba gibi düştü.
Bizim Makbule, ahlaksız yaşam tarzıyla, boşanmış bir kadın olduğu halde eski sözlüsüyle aynı evde oturduğu için, toplumsal tehlike oluşturuyormuş.
Kıyamam Makbule'ye! Arayan herkese söyledim: "Makbule'ye iftira atılmıştır, onuru çiğnenmiştir. Kendisi eteği belinde, namuslu, örf ve âdetlerine bağlı bir ev kızıdır. Ayrıca da eski sözlüsü Sayın Altıntop'la aynı evde değil yan yana evlerde yaşamaktadırlar!" Konu ve suçlama abesle iştigal olunca, savunması da bu kadar saçma oluyor tabii... Ama Dr. Şentürk, bu sefer başka açıklamalar yapmış ve Aslı'yı da toplumsal tehlike olarak kategorize etmiş. Diyor ki: "Aslı ve Cem de sebebini tam olarak anlayamadığımız bir nedenden dolayı boşanmışlardı, fakat aynı evde yaşıyorlardı!" Dilber Hala'sal bir bakış açısı olduğunu tahmin ettiğim hocamızın anlayamadığı sebebi söyleyeyim: Cem, Aslı'yı aldatmıştı. Boşandıktan sonra da aynı evde değil, aynı apartmanda yaşadılar. Yahu kurgu karakterlerin ahlakını niye savunmak durumunda kalıyorum ki ben?

BAKAN ÇUBUKÇU ARADI
Neyse ki birkaç gün önce bakanımız Nimet Çubukçu aradı ve bu makalenin resmi bakış açısı veya fikri temsil etmediğini, sadece bir kişinin görüşü olduğunu, o dergide de birçok farklı görüşte makale yayımlandığını anlattı. Yoksa Makbule bütün mahalleye rezil olmuştu.
Dediğim gibi, her sabah abuk bir haberle uyanmak geriyor, dolayısıyla boynumdaki kas problemleri ve stres için son çare olarak kedi gırlamasına başvurdum.
Kedi alıp bakmak, veterinere götürmek, eşyaları tırmalamasını seyretmek ayrı bir stres kaynağı olacağından, kaydedilmiş gırlamaları bir cihazdan dinleyerek çözdüm durumu. Bu iş öyle yaygınlaşmış ki internette her tür kedi gırlaması kaydı var, tavsiye ederim.
Diyeceğim o ki, zaten hayat zor, her gün şehitler veriyoruz, kriz kapıda, trafik başbelası, insanlar koyu gri tonlarda... Haftada bir gün oturup televizyonun karşısına gülüp eğleniyorsunuz işte, nedir bizimle bu alıp veremediğiniz datlular? Bence edinin birer kedi, gırrr gırrr keyfinize bakın. Sakinleştirir, derdi tasayı alır, kemik yoğunluğunu da artırır. Daha ne olsun.

Ynt: Gülse Birsel
« Yanıtla #24 : 19 Ekim 2008 - 19:29:56 »

Çevrimdışı OOT

  • Özcü
  • *****
  • İleti: 802
  • Cinsiyet: Bay
  • schhh..
valla ha doru demiş kadın,türk tvlerinde karşısına oturduun zaman gülüp eğlenilecek tek dizi avrupa yakası.başka komedi dizisi yokmu var ama 6 senedir avrupa yakasına ne bi rakip çıkabildi ne de çıkar.tabi senaryosunu gülse birsel yazarsa bişi diemem...
schhh..

Ynt: Gülse Birsel
« Yanıtla #25 : 30 Ekim 2008 - 22:49:43 »

Çevrimdışı OOT

  • Özcü
  • *****
  • İleti: 802
  • Cinsiyet: Bay
  • schhh..
bu kadının zekasına bir kez daha hayran oldum yaf hiçbişeyin altında kalmıo hani bilmemneyden sorumlu bilmemney bakanlıı makbule toplumsal tehlike oluşturuyo dedi ya, gazetedeki yazısında cevap verdiği gibi bu haftaki bölümdede makbule burhana ''ya burhan bey ben toplumsal tehlike oluşturuomuşum biran önce evlenmemis lasım'' gibisinden bişiler diyip durdu valla ben bu zekayla avrupa yakasından sonra yapacaı proje veya projeleri şimdiden merak etmeye başladım
schhh..

Ynt: Gülse Birsel
« Yanıtla #26 : 09 Kasım 2008 - 16:40:39 »

Çevrimdışı OOT

  • Özcü
  • *****
  • İleti: 802
  • Cinsiyet: Bay
  • schhh..
gülse birsel yoğun istek üzerine bu haftaki yazısında dilber halanın kullandığı kelimelerin anlamlarını yazmış, anlamları ve yazının tamamı

http://www.ucankus.com/haberic.asp?pw=47502        <--- solda
schhh..

Ynt: Gülse Birsel
« Yanıtla #27 : 24 Haziran 2009 - 23:48:59 »

Çevrimdışı OOT

  • Özcü
  • *****
  • İleti: 802
  • Cinsiyet: Bay
  • schhh..
bugün internette okudum, acun ılıcalı imzalı bir program daha geliyor imiş ve jürideki muhtemel isimler gülse birsel ve cem yılmaz ve tabiki acun ılıcalı, cem yılmaz jüri sağlam olunca sıcak bakmış, umarım olur gülse birsel özletmesin kendini..
schhh..

Ynt: Gülse Birsel
« Yanıtla #28 : 20 Ağustos 2009 - 23:10:56 »

Çevrimdışı OOT

  • Özcü
  • *****
  • İleti: 802
  • Cinsiyet: Bay
  • schhh..




Musiki, Raks ve Aşk Dolu Bir Film
Yapımcılığını 5.Boyut Stüdyoları’nın üstlendiği, Sadık Şendil’e ait tiyatro eserinden esinlenmek suretiyle, Yazar Gürsel Korat tarafından film senaryosu olarak baştan kaleme alınan 7 Kocalı Hürmüz adlı sinema filmini, seyirciye Ezel Akay (EZOP) anlatıyor.

Nurgül Yeşilçay, Gülse Birsel , Haluk Bilginer, Erkan Can, Memet Ali Alabora, Sarp Apak, Cengiz Küçükayvaz, Öner Erkan, Cem Karakaya, Ezel Akay, Müjdat Gezen, Erol Günaydın, Zihni Göktay, Halit Akçatepe, Betül Arım, Pınar Çağlar Gençtürk, Nihal Menzil, Görkem Ece Ercan, Dilek Yorulmaz, Selen Görgüzel, Selahattin Taşdöğen, Çetin Sarıkartal, Aral Seskir, Vokaliz, Shaman (danslar) oynadığı, 5.Boyut Stüdyoları’nca 28 Temmuz’da başlayan çekimler toplam 3 haftada bitecek.

İstanbul Taşkasap’ta yaşayan Hürmüz, değişik mesleklerden altı kişiyle hiçbir yasal yanı olmadan evlenmiştir. Her kocasını haftanın bir günü ağırlamakta, gönüllerini hoş etmekte ve ekonomik sorunlarını çözmektedir. Ancak, onun gönlü berber eşinin dükkânında gördüğü doktordadır. Bir hastalık uyduran Hürmüz doktoru da evine getirtir. Doktor da ona âşık olur. Doktor ve Hürmüz, kendilerini karmaşık olduğu kadar, gülünç gelişmeler karşısında bulurlar.

Oyuncu kadrosu, kostümleri, hikâyesi ve anlatıcısıyla dikkat çeken 2,5 milyon TL bütçeli film, 20 Kasım’da gösterime giriyor.
schhh..

Ynt: Gülse Birsel
« Yanıtla #29 : 20 Ağustos 2009 - 23:31:03 »

Çevrimdışı tekin ali

  • Genel Moderator
  • ******
  • İleti: 8345
  • Cinsiyet: Bay
  • "kArGaLaR"
    • Facebook-Özlem Tekin
İşin içinde Gülse Birsel varsa olay bitmiştir..Sadece bu bile filmi izlemek için bir sebep :D