Teknik bir arıza nedeniyle ertelenen ve 10 Nisan’da vizyona girecek olan Sonsuz Bir Aşk filminde çok sevdiği oyunculuğuyla hayranlarının huzuruna çıkacağı için çok mutlu Özlem Tekin. Onunla yalnız filmi ve rolünü değil aynı zamanda müzikle özel hayatını da konuştuk.
http://hayat.sozcu.com.tr/heyecanlaninca-enerjimi-sporla-atiyorum-36166/Ördürdüğün renkli saç modelin çok sevildi mi?
2013’ten beri bu şekilde kullanıyorum saçlarımı. Çok da memnunum. Bazen sıkılıp rengini değiştirdiğim oluyor.
Müzik bir tık önde
Müzik mi daha önemli oyunculuk mu?
Böyle bir seçim yapamam. Hepsi benim çocuklarım gibi. Yani ikisi birbirinden çok bağımsız meslekler. İkisini de kotarabiliyorsam ne mutlu bana. Ama müziğin yeri her zaman çok farklı.
2004 yılında Mucizeler Komedisi müzikaliyle herkes seni alkışlamıştı. Yeniden düşünür müsün?
Tiyatro ve müzikal inanılmaz yorucu işler. Üstelik bence hak ettiği yerde değil. Bir müzikalin ya da bir oyunun günlerce provası, ezberi oluyor. Gününüz geceniz birbirine karışıyor. Oynanmaya başladığında belki de işin yarısından çoğu bitmiş oluyor. Bir daha oynamam veya oynarım diyemem. Ama film ve dizi oyunculuğu çok farklı. Çok isterim tekrar ekranlarda veya beyaz perdede farklı bir karakterle yer almayı.
Bodrum huzur veriyor
Seni İstanbul’da görmek isteyenler “Bodrum’dan bıkmadın mı?” demiyorlar mı?
Hepsi diyor. “Ne işin var oralarda, kışın ne yapıyorsun Bodrum’da?” diyorlar. Ama bıkılacak gibi bir yer değil bence. Doğanın, denizin olduğu her yer aynı şekilde. Sakin ve huzurlu bir hayat yaşıyorum. Üstelik havası ve gıdası da tertemiz.
Bodrum’da yaşamak sağlıklı ama kentteki pek çok şeye de özlem duymuyor musun?
Her şey var burada. Zaten iş icabı sık sık İstanbul’a ya da Londra’ya gitmek zorundayım. Özlem duyduğum şey buydu benim. Büyük şehirler pek bana göre değil.
Bodrum’da kendi meyve ve sebzelerini yetiştiriyorsun. Bu sene selden etkilendin mi?
Seller beni de etkiledi. Bütün bahçem bataklık oldu. Bu sene çok fazla yağış aldı bu bölge. Bütün bitkilerim çürüyecek.
Bir gün İstanbul’a kesin dönüş yapacak mısın?
Ben Bodrum’a yerleşeli 10 sene oldu neredeyse. Hâlâ insanlara yeni bir şey gibi geliyor sanırım. Evim orası benim. Düzenim hep yerli yerindeydi. Bu aralar Londra’ya taşınmak gibi bir fikir var aklımda ama şimdilik bunu bilemiyorum.
Yaşadığın evlilik bittikten sonra aşka olan inancın yara aldı mı, yoksa umut her zaman var mı?
Olur mu öyle şey, aşka inancı bitmez insanın. Nerede, ne zaman, kimi bulacağı belli olmaz. Heyecanı ve güzelliği budur zaten. Aşka küsülmez! Ben aşka asla küsmem.
Çok dayak yedim!
Çok asabi olduğundan yumuşamak ve gevşemek için kick boks yaptığını söylüyordun.
Spor benim için yemek yemek su içmek gibi bir şey. Vücudumun gelişmesini görmek hem fiziksel hem de psikolojik destek oluyor her zaman. Heyecanlanınca enerjimi sporla atıyorum.
Çok dayak yedin mi?
Ringe çıkarsan yersin tabi. Hocadan yersin öğrenirken, rakipten yersin. Çok dayak yedim. Boks yapınca yumruk yememiş olman asla mümkün değildir.
Sonsuz Bir Aşk filminin vizyon tarihi belli mi?
Evet, teknik bir arıza nedeniyle 10 Nisan tarihine ertelendi.
Filmde canlandırdığın Özlem karakteriyle ilgili neler söylersin?
Bu filmin tüm sevgililere birbirlerinin değerini bilmeleri adına güzel bir fırsat yaratacağını düşünüyorum. Filmde Özlem Tekin’i, yani kendimi oynuyorum. Kanser hastası iki gence çıktıkları yolda eşlik ediyorum. Kendimden bahsetmek beni biraz utandırdığından filmde canlandırdığım karakter hakkında bir şey sorulduğunda ben işte diyesim geliyor. Ama cidden öyle. Ben… Özlem from the block.
İsmail Hacıoğlu, Ferhat Gündoğdu ve Ayfer Dönmez’le nasıl bir sinerji oluştu aranızda?
Filmi çekerken inanılmaz eğlendik. Çok profesyonel oyuncular her biri. Filmin sonlarına doğru zaten kendimize “harika dörtlü” diye isim taktık. Süper oldu çekimler.
İsmail Hacıoğlu ve Ferhat Gündoğdu iki kanser hastası… Bu durum seyirciyi nasıl etkileyecek?
Zor bir hastalık kanser. Tedavisi, teşhisi, her şeyi çok zor. Ama hayat bu. Kalan vaktinizi oturup kendinize ağlayarak da geçirebilirsiniz, keyfini çıkararak da.
Filmin verdiği mesaj nedir?
Hayat herkes için çok kısa, bu yüzden yaşıyorsak bunun tadını çıkarmalıyız.
Filmin için yaptığın şarkının klibi tıklanma rekoru kırdı…
Evet, filmin senaryosuna göre oluştu şarkı. Çekimler bittikten sonra, projeyle ilgili çok heyecanlandığım bir anımda yaptım. Kendiliğinden oluştu. Hikayeyle örtüştü.
Müzik, sinema ve ekran projelerinden söz eder misin?
Albüm çıkalı bir seneyi geçti. Klibimiz bazı kanallardan veto yedi. Neyse ki kemik bir kitle var beni dinleyen ve her zaman arkamda olan. Tekrar birkaç klip daha çekmek istiyorum. Ama bir yandan da yeni bir projemiz var Bahar Cancay’la. Bahar benim çocukluk arkadaşım. İngiltere’de yaşıyor ve DJ. Birlikte bir grup kurduk, çalışıyoruz. Ayrıca sinema ve dizi projeleri de güzel olur.
Dördü köpek, biri kedi olan beş dostun hâlâ yanında mı?
Her zaman. Bir bakkala gidişim var, bir görseniz gülmekten ölürsünüz. Köpek sürüsüyle, sanki Zeyna geçiyor. Evdeki köpeklerimin yanı sıra sokak köpeklerine de yardım ediyorum sık sık. Tabii hayatta bırakılanlara. Geçenlerde dağ gibi 3 köpeği zehirlenmiş can çekişirken buldum. Etrafta sakatatlar vardı, üzerine zehir sürülmüş. İç organları parçalanarak öldüler. İnleye
inleye. Konuyla ilgili yorum yapmak istemiyorum, çünkü çok sinirli ve üzgünüm. Bunu yapanlar insan olamaz.
