YENİ ALBÜMÜ “LAUBALİ” İLE MÜZİK DÜNYASINI SALLAYAN ÖZLEM TEKİN, İNSANLARIN KENDİSİNİ YANLIŞ ANLAMASINDAN BIKIP USANDIĞINI SÖYLÜYOR….
Eminim birçoğunuz Özlem Tekin’i benim gibi yanlış tanıyorsunuz. Oysa magazin dergilerindeki Özlem Tekin İle gerçekte varolan Özlem Tekin arasında uçurumlar var.
Onunla röportaj yapmak fikrine pek sıcak bakmamıştım, çünkü en ufak hareketimde bir hamle ile tırnaklarını yüzüme geçirecekmiş gibi bir his vardı içimde…
Meğer o yeni şarkısında bahsettiği “Laubali” insanlardan değilmiş. Verdiği sözlere sadık son derece sorumluluk sahibi, yumuşak huylu, güler yüzlü, hoş görülü daha ne söyleyeyim!...
Lütfet insanları saçıyla, makyajıyla düğmeleriyle vs. değerlendirmeyelim. Zira benim görünüşe aldanırsanız daha çooook aldanırsınız.
Aykırı mı? Yoksa çılgın mı? Hiç biri değilse ne? İşte bütün çıplaklığıyla Özlem Tekin gerçeği…
“ALTERNATİF POP’UN ŞLK TEMSİLCİSİSİN. DAHA SONRA DA ”ELEKTRONİK MÜZİK” YAPIYORUM DEDİN. ŞİMDİ NASIL DEVAM EDİYORSUN?
Aslında o da alternatif olmaya devamdı. Çünkü ilk albümden sonra Pop-Rock cinsi, alternatif cinsi bir sürü albüm çıktı. Elektronik yapınca onlara da bir alternatif oldu. Tür konusunda baştan beri bir takıntım yok.”Aman rock’tan uzaklaşmayayım” diyerek endişe etmedim. Beğendiğim ne varsa düzenlemelerde kullanıyorum.
O dönemdeki zevklerime göre, teknik olur, müzikal olur, hepsini kullanmaya çalışıyorum. Dolayısıyla bir sınırlamam olmadığı için alternatif olmaya devam ediyorum.
BAŞINDAN BERİ DİNLEYİCİ KİTLENİN HERHANGİ BİR DEĞİŞİKLİK OLDU MU? YA DA DİNLEYİCİLERİNİN YAPISINI ETKİLEDİ Mİ?
Beni zaten çok fazla insan dinlemiyor. Öyle bir milyon bir buçuk milyon söz konusu değil. En fazla üç yüz bin kişi var. Onlarda zaten dönüm dolaşıp aynı grup içerisinde aynı tür müzik yapan insanları seçiyorlar. Konserlere gelenler albümü alan kişiler, kitlelerle karşılaşmanın, en güzel, en zevkli ve pozitif yeri konserler. Açıkça tepkinin karşılığını birebir alabildiğin tek yer konser yeri ya da imza günleri. Kitlemde bir değişim olduğunu zannetmiyorum. Bu albümde de olmaz. Ama bu albümün enteresan tarafları var. Birbirinden değişik şarkılar var ve sound’u bir kenara, sözleri, türü bir kenara, şarkı olarak çok güzel parçalar var. o yüzden daha önceden Özlem Tekin albümü almamış kişiler bu albümü zevkle dinleyebilirler diye düşünüyorum…
BİR ALBÜMDE BELLİ BİR KONSEPT, BİR BÜTÜNLÜK OLMALI, BU FARKLI ŞARKILARIN HEPSİ HANGİ ÇATI ALTINDA BİRLEŞTİLER.?
Birlikte çalıştığımız birkaç kişi sayesinde oluyor bu. Değişmeyen benim vokalim oluyor. Yine düzenlemeleri tek kişi üstlendi, Alper Erinç. Beni çok iyi tanıyan, kapasitemi, sınırlarımı, bilen biri. En başta rıza erekli unsuru var. O Alper’i, Tolga’yı ve beni bir araya getiren kişi. Bu tip şeyler sayesinde müzikal birliktelik ortaya çıkıyor. Bu şarkıları bir arada tutan sound değil, ruh birliğidir…
AŞK HERŞEYİ AFFEDER Mİ’DEN BU YANA, BARLAS’LA ARANIZDA, KAYAHAN, NİLÜFER ÖRNEĞİ GİBİ BİR ORTAKLIK VAR. ONUN ŞARKILARINI ÇOK İYİ GİYİNİYORSUN VE DAHA ÇOK İNSANA ULAŞIYOR, BU NASIL BİR UYUM.?
Biz memnunuz bu durumdan 3. albümüm ve yine Barlas’ın şarkılarıyla dolu. Barlas başka şarkıcılara da veriyor, kendiside söylüyor ama nedense şarkılar bende daha çok patlıyor. O da artık alıştı, şöyle bir şarkı yaptım diye değil de sana bir şarkı yaptım diye geliyor.
“LAUBALİ”NİN SÖZ MÜZİĞİ MİRKELAM’A AİT. ASLINDA FERGAN’LA ARANIZDA ŞARKI SÖZLERİ BAKIMINDAN BİR PARALELLİK VAR. MESELA “TAVLA” DİYE BİR ŞARKI MI OLUR DEMİŞTİM BEN. “LAUBALİ’NİN HİKAYESİ NEDİR.?
“Laubali” fergan usulü bir anlatım. Çok yalın, basit melodilerle fakat enerjik bir şekilde ve aslında kötü olan bir şeyi çok eğlenceli bir şekilde anlatabiliyor, o yüzden çok hoşuma gitti. Vıcık, vıcık olmuş bir ilişkiyi o kadar güzel dile getiriyor ki kalkıp dans edebiliyorsun…
“LAUBALİ”DE SEZEN AKSU’NUN SUDE’SİNDE ÜMİT SAYIN’IN EFRAMİS’İNDE VE SERTAP ERENER’İN KERA’SINDA OLDUĞU GİBİ DEĞİŞİK BİR TAT VAR. TEK FARK O ŞARKILARIN SÖZLERİHİÇ BİR DİLDE DEĞİLDİ. SEN NE DÜŞÜNÜYORSUN.?
Bu tabii fergan usulü bir buluş, laubali’yi ilk “la”sini kullanıp “Lala”ya çevirmek. Zaten Arapça’dan gelme bir kelime. Günlük hayatımızda yer alıyor ama sıkça kullanmıyoruz.
SENCE İKİ SEVGİLİ ARASINDA İLİŞKİYİ YIPRATAN ŞEYLER NELER?
Flört’ün başlarında dikkat edilen şeyler vardır. Karşılıklı, bir takım özenilen şeyler vardır, onlar ortadan kalkıyor. Çok fazla içli dışlı olunuyor. Ve romantizm kaybediliyor. Bunu korumak mümkün ama o da bir yere kadar. Arada bir mesafe bırakmak gerek. Boşuna değil, şimdi evlenip ayrı evlerde oturmak gibi bir moda çıktı. Çok hoş bir şey, çok fazla birbirinin hayatına girmemek lazım.
MAGAZİN BASININDA ÇOK FAZLA YER ALDIN. VE BENCE İNSANLAR SENİ YANLIŞ TANIDI? BELKİ DE CEVAP HAKKINI KULLANMAK İÇİN ÇOK FAZLA FIRSATIN OLMADI. HİÇ BÜTÜN BUNLARA KARŞI EYLEM YAPMAYI DÜŞÜNDÜN MÜ?
O görüntülenen şeylerin yorumu konusunda gerçekten çok haksızlar. Hiç kimsenin başka birinin hayatı hakkında istediği kelimeleri kullanarak yorum yapma hakkı yoktur. Paparazzi bile olsa. Onunda bir sınırı var. Bu konuda fazla sert olduklarını düşünüyorum. Benim ancak, dinlenmek ve eğlenmek için ayırdığım 1–2 saatim var, yoksa yirmi dört saatini o şekilde geçiren biri değilim. Daha bu işin çok başındayım diye düşünüyorum. Daha 25–30 sene Allah ömür verdikçe müzik yapacağım. Benim kendime ayırdığım eğlence saatlerimi tüm hayatıma yaydılar ve çirkin yorumladılar. Ayrıca benim rahatlığımdan cesaret alarak uydurdular. Asla gerçekleşmemiş şeyler yazdılar. Bunlar beni çok üzüyor, çok da sinirlendiriyor. Hayatımı ve işimi olumsuz yönde etkiliyor. Ben hiç kimseye zarar vermiyorum. Hatta hanımefendi görünen birçok kişiden daha edepli olduğuma yemin edebilirim…
ALBÜM KARTONETİNDE DİKKATİMİ ÇEKEN BİR ŞEY VAR. HERKES TEŞEKKÜR NAME YAZAR, SEN ÖZÜR NAME YAZMIŞSIN. BUNUN ANLAMI NE.?
Teşekkür etmek çok kolay, gel özür dile bakalım kolaysa. Bu özür köşesini yazmak çok enteresandı. Kimden özür dileyeceksem o kişi ile ilgili bütün her şey gözünün önüne geliyor. Ufacık tartışmalara kadar. Çok eğlenceli ve faydalı bir çalışma herkese tavsiye ediyorum. Küçük bir kağıda yazıp bırakabilirsiniz…
RÖPORTAJ: SİBEL KİRAZ
