Tabiki acı sadece arabeske özgü değildir. Zaten konu artık şarkılarda acı temasının daha fazla kullanılması. Bunun adına ister arabesk dersin, ister duygu sömürüsü (hepsi için geçerli değil elbette). Mesela, Aslı Gökyokuş'un ilk albümünde: neresindeyim, nerdesin,sessizce ; 2. albümünde: tüm şehir ağladı ve artık sevgilim değilsin; son albümde de:yardımcı olmuyor ve dergiden resmini kopardım gibi harika şarkılar vardı. yani benim anladığım, konu şarkılarda acıların anlatılması değil, öyle şarkıların giderek daha büyük ilgi görmesi ve müzisyenlerinde buna bağlı olarak bu tip şarkılara daha çok yer vermeleri. Bir önceki yorumumda da bunu söylemiştim. İşin özü; nabza göre şerbet vermek. Benim kişisel düşüncem, ne kadar harika sözler yazsa da, en iyi şarkılar acılardan sonra yazılıyor denilse de ( ki ben buna asla katılmıyorum), iyi bir müzisyen bütün duygularını (acı-mutluluk-öfke vs.) yaptığı parçaya aktarabilmelidir. Aksi taktirde sürekli bunalım ve acıdan bahseden bir kişiyi tv'de ya da başka yerlerde gayet mutlu, şen şakrak görünce yaptığı şarkılar inandırıcılığını yitirip, demek ki herşey kurgu ve stratejiden ibaret izlenimini veriyor bana.