Anket

Yeni albümün çıkış şarkısı "Birileri Var"ı nasıl buldunuz?

Çok İyi
12 (29.3%)
İyi
5 (12.2%)
İdare Eder
8 (19.5%)
Kötü
10 (24.4%)
Çok Kötü
6 (14.6%)

Toplam Oy Verenler: 41

Gönderen Konu: Şebnem Ferah  (Okunma sayısı 219691 defa)

Ynt: Şebnem Ferah
« Yanıtla #330 : 15 Mart 2007 - 22:34:28 »

ARGo77

  • Ziyaretçi
güzelmiş..

geçmiş oldun..geçmiş oldun..geçmiş oldun.. :cry1: :cry1:

arkadaşın biri kamerayı ısırmaya çalışmasa daha iyi olacakmış.. :D :D
aynen yaa birileri kamerayı ısırmaya çalışır..birileri arada geçmiş olsun, geçmiş olsun diye sayıklamaya..:) iyi iyide bi senfoni orkestrası eksikti.....yok neymiş,reportajı vardı geçenlerde ntvde..senfoni orkestrasının artık başında yetkili olan şahıs(adını unuttum yada bilmiyorum) ile, Şebnem Ferah aynı uçakta artık bir yere giderkenmiydi..yoks a biryerden dönerkenmiydi,tesadüf eseri karşılaşıyorlar..Şebnemin menejeri,o anda koltuktan nem mi kapmış birden bire huysuzlanmış..avanak avanak bakariken orkestra şefini görüyo..Şeboyu dürtüyo..diyo bak Metallicayla çalışan senfoninin başında bu şahıs vardı diyo tabi şeboda yutuyor..kek ya,yeme beni diyor menejerine..neyse,ikisininde birbirinden haberi yokmuş..menejeri,iki dakikada gidiyo orkestrada yetkili olan şahısın yanına,ince akorttan bir bağlama çalıyorr...orkestra şefide ayar oluyor..uçaktan indikten sonra,şöyle bi gaza geliyorlar..birlikt e az zamanda çok büyük işler yapabiliriz diye birbirlerini motive ediyorlar..tabi bunun sonucunda..ortaya,Şebnem Ferah ve Senfoni Orkestrası adına bir çalışma çıkıyor..bukadar..:)

Özlem Tekin

Ynt: Şebnem Ferah
« Yanıtla #330 : 15 Mart 2007 - 22:34:28 »

Ynt: Şebnem Ferah
« Yanıtla #331 : 15 Mart 2007 - 23:57:10 »

furkiii

  • Ziyaretçi
ankara ve izmir beklemede sanırım bi senfoni konseri için..zaten istanbullular yeterince eğlendi bence,artık değişik yerlerde de kendisini görmek istiyoruz.. :D :D

Ynt: Şebnem Ferah
« Yanıtla #332 : 16 Mart 2007 - 02:25:21 »

Çevrimdışı spooky_kid

  • Üye
  • **
  • İleti: 26
ankara ve izmir beklemede sanırım bi senfoni konseri için..zaten istanbullular yeterince eğlendi bence,artık değişik yerlerde de kendisini görmek istiyoruz.. :D :D
bu konuda doğru demişsin 2 kere istanbul konseri oldu yanlız bunu Türkiye genelinde yapmaları biraz çünkü büyük bir kadro maddi yönden zor olur

Ynt: Şebnem Ferah
« Yanıtla #333 : 16 Mart 2007 - 11:15:32 »

furkiii

  • Ziyaretçi
bu konuda doğru demişsin 2 kere istanbul konseri oldu yanlız bunu Türkiye genelinde yapmaları biraz çünkü büyük bir kadro maddi yönden zor olur

3 olmadı mı.. :s..haklısın ama en azından ankara,izmir gibi büyük şehirlerde yapılabilir veya her bölge için belirlenen bi şehirde..çünkü şebo çok uzun zamandır istanbul dışına hiç çıkmadı..farklı şehirlerde de sevenleri var.. :D :D
« Son Düzenleme: 16 Mart 2007 - 11:20:08 Gönderen: furkiii »

Ynt: Şebnem Ferah
« Yanıtla #334 : 17 Mart 2007 - 00:11:45 »

Çevrimdışı çetin ceviz

  • Aktif Üye
  • ****
  • İleti: 491
  • Cinsiyet: Bay
  • Ozzz..!!!Ses kezzzzz...
Ay ın senfonik hali çok güzel ..
Diğerlerini çok iyi bulmadım..
Lacivert Ne kadaR yakı$mıs bilmesede ?!
Hayat buysa beN yoquM bu yoLda..
Ü$üdüq donduK saNdık oLta oRda saP buRda!..
Bir D€qil miyiZzZ ki Herke[Ş]anslı DoqmuyoR..
Rock=)Müzikle deqil sözle aNlatıLır...

Ynt: Şebnem Ferah
« Yanıtla #335 : 19 Mart 2007 - 19:50:43 »

Çevrimdışı denis

  • Yepyeni Üye
  • *
  • İleti: 5
  • Cinsiyet: Bayan
rock kralicem =)
tikylik yapmaya gerek yok!!

Ynt: Şebnem Ferah
« Yanıtla #336 : 20 Mart 2007 - 17:09:27 »

Çevrimdışı gulyabaniyim_ben

  • Deneyimli Üye
  • ***
  • İleti: 244
  • Cinsiyet: Bayan
  • Manyaqqqq.......
rock'ın Yıldızı
kalpleri kırarak değil, kazanarak hükmetmek isterim...
                                                                         M.Kemal ATATÜRK

Ynt: Şebnem Ferah
« Yanıtla #337 : 22 Mart 2007 - 16:17:17 »

Çevrimdışı gulyabaniyim_ben

  • Deneyimli Üye
  • ***
  • İleti: 244
  • Cinsiyet: Bayan
  • Manyaqqqq.......
Şebo'nun dönüşü
        'Deli kız' ilk kez 15 yaşında sahneye çıktı. Şimdi 30'ların olgunluğunu yaşıyor. "45'ime geldiğimde yine müzik yapacağım ama giderek yalınlaşacağım" diyor

        CAN DÜNDAR
         Kaldığı otelin lobisinde buluştuğumuzda başında rengarenk bir kukuleta, yüzünde muzip bir gülücük vardı. Türkiye'nin rock yıldızı olduğuna inanmakta zorlanırdınız. 1997 başında onu bir müzik şirketinin bürosunda ilk kez gördüğümde de aynı şaşkınlığı yaşamıştım. Yine başında gündelik bir bere vardı. Tanıyamadım. Oysa ilk klibi Yağmurlar çıkmış, şarkı dillerde gezer olmuştu.
    Sonraki aylar boyunca Kadın dışında albüm dinlemeyecek, nerede bir Şebnem Ferah konseri yakalarsam gidip izleyecektim.
    Adı televolelerde hiç gezinmedi ama kısa zamanda rock denince akla gelen isim oldu.    Kemancı'da, Saklıkent'te, ODTÜ'de defalarca izledim onu…
    Ve her çıkan albümünde Kadın'ın tadını aradım.
   Kırmızı rugan ayakkabılar
    'Kırmızı rugan ayakkabılı kız', bir tatil kasabasında doğmuştu.
    Ailesi Yalova'ya Üsküp'ten gelmişti. Tam bir sokak çocuğuydu, 'deli kız'… Dersleri de iyiydi ama, okul dönüşü önlüğü atıp top peşine koşanlardandı. Öğretmen olan babası bağlama, mandolin, piyano çalar, arada annesiyle düet yapıp Rumeli türküleri söylerlerdi.
    Küçük Şebnem'i müzisyenliğe sevk eden, biraz da ailedeki müzik sevgisi oldu.
    İlkokulu bitirince Bursa kolejine yatılı kaydoldu. 13 kızla bir arada kaldığı yatakhanesinde tek mutluluğu müzik dinlemekti. Ablası evde Abba dinlerdi. Okulda volkmeninin kulaklığında ise Bon Jovi gibi popüler rockçılar vardı. Artık kararını vermişti:
    Şarkı söylemek istiyordu.
    Lise 1'de Yalova'daki bir akrabasına bisikletini verdi, gitarını aldı. Şimdi deli gibi gitar çalıyor ve İngilizce şarkı sözleri yazıyordu.
    Yatılı okuldan izinli olduğu Çarşambaları akustik gitar dersleri alıyor ve hafta sonları Yalova'daki odasında klasik gitarı ve küçük keyboard'uyla Scorpions'un Still Loving You'su gibi balatları çalmaya çalışıyordu. O yıllarda bir Londra gezisinde Soho'da bir müzik mağazasından Seth Riggs'in CD ve kitaplarını aldı. Riggs, Madonna'dan, Pavarotti'ye kadar pek çok müzisyen yetiştirmişti. Onun CD'lerinden gırtlağını nasıl kullanması gerektiğini öğrendi. Hâlâ her konser öncesi Seth Riggs'in CD'leri ile etüd yapmadan sahneye çıkmıyor.
      Volvox dönemi
    Lise 2'de Bursa'daki bir stüdyoda kiralık enstrümanlarla ilk grubunu kurdu:
    Pegasus.
    1987'de Bursa'da düzenlenen bir rock festivalinde ilk kez sahneye çıkıp şarkı söyledi. "Mükemmel bir histi."
    Henüz 15 yaşındaydı.
    Bir süre sonra Pegasus dağıldı. Şebnem, birlikte müzik yapacağı grupla arkadaş olmanın önemini keşfetmişti. O yüzden yeni grup için en yakınlarını topladı. Gitarcı Duygu, davulcu Gül, basçı Ebru bir de keyboard'cu bulup birleştiler. Bu, Türkiye'nin kadınlardan kurulu ilk rock grubuydu.
    Aradıkları ismi biyoloji dersinde buldular:
    Volvox (Latince 'ütün Sesler')
Mutsuz sözler
    "Hafta sonları eve gittiğimde odama kapanıyor, yemek bile yemeden çalışıyordum. Kafamda bir şeyler çalıyor, içimden sesler geliyordu. Onları mırıldanarak teybe kaydediyordum. Notist değildim henüz, teyptekileri arkadaşlarımın anlayabileceği şifrelere döküyordum. Sonra gitarımla çalıp, üzerine İngilizce söz yazıyordum. Karanlık, mutsuz sözlerdi çoğu… Ya içimden öyle geliyordu, ya da dinlediğim yabancı parçalardan kulağıma yapışmış klişelerdi. Rock raconu öyleydi yani…"
    "Yarınlar kadar yakın içimde fırtına
    Bu dalgasız deniz durgun aldatır inanma
    Yaslanıp gururumun kambur sırtına
    Kendime rağmen durmam basar giderim"
        Kemancı dönemi
    İstanbul barlarında rock furyası yeni başlamıştı. 18 yaşlarında dört kız, Sıraselviler'de Kemancı'da, Ortaköy'de Sis Bar'da, arada Ankara'da şimdiki Manhattan'da, A-Bar'da haftanın beş günü sabaha kadar çalıyorlardı. Yorgunluktan perişan, ama mutlulardı. Müzik yapıp kiralarını ödeyebiliyorlar, bir yandan da sahne performansını, disiplinini, 'dinleyiciyi ısıtmayı' öğreniyorlardı.
    Ancak, iki yıl sonra bu tempodan yoruldular. Volvox, sekiz yaşına gelmişti. Sahnede aynı (cover) şarkıları söylemekten ne kendilerini yenileyebiliyor ne beste yapıp söz yazabiliyorlardı.
    1994'te dağıldılar. Özlem Tekin ayrılıp bir albüm yaptı. Şebnem de 'artık kendi şarkısını söylemek istiyor'du.
    Sezen devrede
    Beklenen fırsat tam bu aşamada kapıyı çaldı.
    Hazırladıkları İngilizce sözlü bir demo, TRT'de Kokteyl programında yayınlandı. O klipte gitar çalıp vokal yapan Şebnem, Sezen Aksu'nun dikkatini çekti. Sezen "Bulun bu kızı bana" dedi. Kız bulundu. Sezen'in albümünde vokalistlik yaptı. Lâkin o, rock yapmak istiyordu. İyi de nasıl?
   Şebnem'in de okuduğu 'Lanet' gibi fotokopiyle çoğaltılan fanzinler aracılığıyla yeraltında üreyen bir rock kültürü varsa da, Türkçe rock bugünkü kadar popüler değildi.
    O dönem iki gelişme rockçıların önünü açtı:
    Biri Metallica'nın İstanbul'daki stadyum konserinde gördüğü muhteşem ilgiydi. Metallica'yı bile şaşırtan bu ilgi büyük bir potansiyelin işaretini verdi.
    İkinci gelişme ise Batılı dev müzik firmalarının Türkiye pazarına girmesiydi.
    Şebnem, tam bu gelişmelerin ortasında, hem de donanımını tamamlamış, çevre edinmiş olarak, çantasında bestelerle hazırdı.
       İlk albüm
    Raks'ta Sezen Aksu ve Onno Tunç'a Deli Kızım Uyan'ı dinletti.
    Bir gün odasına kapanıp yatağına oturmuş ve bu şarkıyı üç dakika içinde hem bestelemiş hem de sözünü yazmıştı. Gitarla en ilkel halinde çaldı:
    "Deli kızım uyan/Söylenenler yalan/
    Deli kızım uyan/bir tek sensin duyan."
    Harikaydı. Sezen, Şebnem'i karşısına oturtup söz yazarken teknik anlamda nelere dikkat etmesi gerektiğini anlattı, birkaç müdahale yaptı; işte tamamdı. Hazır olan 4-5 şarkıya hiç dokunmadan albüme giriştiler.    "Benim müzikal anlamda aldığım ilk kıymetli hediyedir. Buna prestij albümü olarak bakıyorlardı. Ben iyi şarkı söylediğimi biliyordum.Yaptığım şeye inanıyor, güveniyordum. Ama satılır mı satılmaz mı, belli olmazdı. Yoktu hiç örneği. Benden biraz önce Özlem çıkmıştı ama benimki başka bir kulvardı. Hiç daha önce böyle bir şey yapılmamıştı, dolayısıyla maddi bir risk alıyorlardı."
    Boşuna yaşanmamış
    Çocukken harçlıklarından, sonraları konserden kalan zamanlarından kısıp çalıştıkları stüdyo emirlerindeydi artık…
    İskender, Hakan, Demir, büyük bir şevk ve enerjiyle işe koyuldular. Beş ay gece gündüz çalıştılar. "Teknik anlamda da çok başarılı bir albüm oldu. İlk kez davul ve bas sesi duydu Türkiye…"
   Sonuç, inanılmazdı:
    Kadın, 400 bin sattı.
    24 yaşında, hem de taviz vermeden hedefine ulaşmıştı Şebnem... Artık yolu açıktı. Altı yıl sonra dördüncü albümüne Deli Kızım Uyan'ın ikinci bölümünü şu sözlerle yazacaktı:
    "Çok parçalandım/ parçalandıkça çoğaldım diye inanmazsam/
    Nasıl yaşarım, nasıl yaşarım?
    Hiçbir şey boşuna yaşanmamıştır diye inanmazsam/
    Nasıl yaşarım, nasıl yaşarım?"
    Olgunluğa dair
    "Acılardan öğrendim müziğe verdim"
    Ablandan 11 ay sonra depremde babanı kaybettin. Uzun bir aradan sonra döndüğünde, sözlerin çok daha olgunlaşmış bir kadının sözleriydi.  
     "Sevgilim ve dostum; babam, oğlum…/ arkadaşım, aşkım; her şeyimdin sen" diyen sözlerle döndün. O deli kız, hızla büyümüştü sanki…
        Sessizliğe dair
   Savaşta rockçılar neredeydi?    Rock, doğası itibarıyla dünyaya kafa tutan, protest, muhalif bir müzik… Paul Simon ırkçılığa karşı, Bruce Springsteen teröre karşı albüm yapıyor. Bizde niye mesela savaş karşıtı bir çalışma çıkmıyor?

    Aslında çok hissediyorum bunu… Kendimi eğitmeye çalışıyorum. Böyle sosyal meselelerle ilgili bir tavır içinde bulunmak ve bunu estetik bir şekilde sunabilmek de hakikaten çok zaman ve çok iyi donanım isteyen bir şey.
      Bir deprem albümü yapabilirdin mesela… Niye olmuyor bu..?    Bence olmalı… Ama Türkiye'de zaten profesyonel şirketlerle kontratlı rock müzik yapmak o kadar yeni ki, herkes ayağını yorganına göre uzatmaya çalışıyor.
   Batılı müzik şirketleri bu türden çıkışlara sıcak bakmıyor olabilir, ama bir toplu konser de düzenlenemez mi?
    Zaten biz bu toplu tepki konularında özürlüyüzdür; sadece rock grupları için söylenecek birşey değil.
    
    Ama sanatçılar toplumun sinir uçlarıdır. İlk refleksin onlardan gelmesini bekliyor insan…
    Bu konuda sonuna kadar haklısın… Savaş, deprem gibi durumlarda birilerinden müzikal bir tepki bekliyorsa insanlar, bu, ilk rockçılardan gelmelidir.
    Oysa tepki bir yana, tersine belli markaların amblemi altında görüyoruz sizleri… Bu, işin özünden taviz vermenizi gerektirmiyor mu?    O işi neden yaptığına bağlı. Benim kendi koşullarımla kendi sahnemi Erzurum'a götürme imkanım yok. Yaş ilerledikçe bazı şeyleri heyecanla değil, daha planlayarak yaparken buluyorsun kendini… 'Estetik olarak ben bunu da güzel anlatabilirim, boyumu aşmaz' diye hissettiğim gün, böyle şeyler yapma düşüncesi beni çok heyecanlandırıyor. Biraz daha zamanı var.
    
http://www.milliyet.com/2004/01/01/sanat/san01.html
« Son Düzenleme: 22 Mart 2007 - 16:18:40 Gönderen: gulyaniyim_ben »
kalpleri kırarak değil, kazanarak hükmetmek isterim...
                                                                         M.Kemal ATATÜRK

Ynt: Şebnem Ferah
« Yanıtla #338 : 22 Mart 2007 - 16:51:28 »

Çevrimdışı spooky_kid

  • Üye
  • **
  • İleti: 26
sıkılmadım usanmadım ve okudum çok güzel bir yazıymış bizle paylaştıgın için tşk ederim

Ynt: Şebnem Ferah
« Yanıtla #339 : 22 Mart 2007 - 17:18:26 »

Çevrimdışı gulyabaniyim_ben

  • Deneyimli Üye
  • ***
  • İleti: 244
  • Cinsiyet: Bayan
  • Manyaqqqq.......
sıkılmadım usanmadım ve okudum çok güzel bir yazıymış bizle paylaştıgın için tşk ederim
rica ederim
gerçekten de güzel bi yazı eee tabi içinde Şebo olunca :D
kalpleri kırarak değil, kazanarak hükmetmek isterim...
                                                                         M.Kemal ATATÜRK

Ynt: Şebnem Ferah
« Yanıtla #340 : 22 Mart 2007 - 21:51:36 »

furkiii

  • Ziyaretçi
işte nette bi süre gösterilen,sonra kaldırılan,tv'lerde bi türlü göremediğimiz hoşçakal klibi..

http://www.youtube.com/watch?v=Ey2-l3kzJyU&mode=related&search=

Ynt: Şebnem Ferah
« Yanıtla #341 : 22 Mart 2007 - 22:45:03 »

Çevrimdışı kanatsız melek

  • Gold Üye
  • *****
  • İleti: 2900
vaav..çok saol uykito..:dill
Tesadüflerle başlar her şey.

Ynt: Şebnem Ferah
« Yanıtla #342 : 24 Mart 2007 - 20:39:44 »

Çevrimdışı 11:14

  • Gold Üye
  • *****
  • İleti: 2046
  • Cinsiyet: Bay
  • Durma öyle...
Tv 8 Röportajı Bölüm 1

Tv 8 Röportajı Bölüm 2

Tv 8 Röportajı Bölüm 3



Özlem Tekin sorusu yöneltiyor Şafak Karaman Şebnem Ferah'a bu röportajda. Hangi bölüm olduğunu hatırlayamadığımdan tüm linkleri verdim.


Şafak Bey sinir bozucu. Sorgu havası sezdiriyor insanda. Ama Şebo'nun içtenliği sinir katsayınızı olabildiğince alt seviyede tutuyor(:



Ynt: Şebnem Ferah
« Yanıtla #343 : 24 Mart 2007 - 21:05:36 »

Çevrimdışı Franz

  • Aktif Üye
  • ****
  • İleti: 490
  • Cinsiyet: Bay
şafak cok kıl bır adam.sebneme o programda oyle sorular sordu kı sebnem hepsınde basarılı cvplar verdı.sebnemın sinirlendıgı anlar oldu bu anlarda bıle mantıgını bırakmayıp programa devam etttı.bu yuzden kutlamıstım onu bır sene oncesınde
« Son Düzenleme: 24 Mart 2007 - 23:38:03 Gönderen: FrAnZ_17_ »

Ynt: Şebnem Ferah
« Yanıtla #344 : 24 Mart 2007 - 21:30:57 »

Çevrimdışı özdry

  • Gold Üye
  • *****
  • İleti: 3396
  • Cinsiyet: Bayan
bölüm 3te var bu soru... direk ona tıkladım demek hissetmişim sanırım.. yalnız şafak karaman için yorumlarr bombaa yaa... hehe ne sormuş böle de herkes bi  coşmuşş :D
« Son Düzenleme: 24 Mart 2007 - 21:33:38 Gönderen: özdry »
CESEDİNE TÜKÜRSEM Mİ....