En Son İzlediğiniz Film

[drown]

Breathless     7.0
 
Yarı uyur bi vaziyette izlediğim randıman alamadım fazla.Bu da filmin suçu bence :)

[drown]

Aşk Tesadüfleri Sever     8.0
 
Öncelikle müzikleri çok güzel kullanmışlar yahu "Nefes Bile Almadan" "Hoşçakal" "Eylül Akşamı" ve "Değirmenler" (Şebnemin söylediği versiyon olsaymış daha güzel olurmuş.) Dalga geçe geçe girdik filme herkes ağlaya ağlaya çıktı bir yerde benim de gözlerim doldu ama ağlamadım.Tesadüfün bu kadar bokunu çıkarmasalarmış daha bi severdim.Ayrıca Belçim Bilgin çok şirin çok doğal ve çok güzel.Filmin Ankarada geçmesi de diğer güzel bir yanı ama Ankara o kadar güzel değil maalesef.İzlenmeli bence yerinde güzel bir iş.

[hovarda]

İstanbul üniversitelerinde tarih asistanlığı yapan Asya (Ayça İnci), yanına beş yaşındaki kızı İpek’i de alarak, kendine yeni bir hayat kurma umuduyla doğduğu şehre gelir. Kısa sürede üniversitede iş bulan Asya, öğrencileriyle birlikte, hepsinin hayatlarını değiştirecek sıra dışı bir projenin içinde bulur kendisini.

Eski Osmanlı mahkemelerinin belgelerini inceledikleri sırada, herkesin ilgisini çeken bir cinayet vakasıyla karşılaşırlar. Osmanlı döneminde namus cinayeti kisvesi altında işlenen ve beraat kararı çıkmış bir cinayet davasıdır bu.

Asya ve öğrencileri günümüzde de benzerlerine sıkça rastlanan cinayetin asıl sebebini araştırırlarken, davanın hâlâ hayatta olan taraflarından gelen zorluklarla birlikte, kendi hayatlarında yaşadıkları kişisel sorunları da çözmek için mücadele ederler.

Yönetmen: Ali OZGENTURK

Zamanıma  ve yönetmenin bu denli basarısız bir filme imza atmasına üzüldüm...

6/10

[hovarda]

Tek Başına Bir Adam-A Single Man


Yönetmen:Tom Ford
Oyuncular:Julianne Moore,Colin Firth,Lee Pace,Matthew Goode
Süre:99 dakika
Film Hakkında:George Falconer;52 yaşını merdiven dayamış bir İngiliz Edebiyatı profesörüdür.Yaşamının acı,tatlı her anını paylaştığı,hayat arkadaşı Jim’i kaybetmiştir.Hayat arkadaşının ölümünün ardından George hayatın anlamını kaybettiğini hissetmeye başlar.Geçmişin hayalleri ile yaşamaya başlayan,gerçek hayattan kopan ve gelecğin varlığına dair şüpheleri olan George’un en iyi arkadaşı,kendisi gibi varlık problemleri ile boğuşan Charley’dir.Hayatını sorgulayarak geçirdiği uzun sürecin ardından George anı yaşamanın anlamına varacaktır.

9/10

[drown]

Biutiful     8.0
 
İlk yarısı çok sıkıcıydı hatta girdiğimiz için pişman bile olmuştuk ama ikinci yarı tüm fikrimizi değiştirdi.Filmin başlarında uyuyakalmasam daha bi severdim muhtemelen.Ayrıca Barcelonaya gitmesek mi diye düşündürtmesi pek hoş olmadı bizim için.Inarritu hatrına izlenmeli en kötü.

[drown]

The King's Speech     9.0
 
Kesin sıkılırım diye izlemeye başladım aslında filmi ama tam tersine gelişti tüm olaylar.Carter için izlemiştim.Fakat üç başrol oyuncusu da filmin şahane olmasının en büyük nedenleri.Helena Bonham Carter ama bambaşka.Mimikleri duygularını ifade edişi falan on numara her zaman ki gibi.Diğer filmleri izlemedim ama en iyi film oscarını almalarını çok isterim.

[hovarda]

Ahmet KAYA onuncu yıl özel belgesel

"ucurtmam tellere takıldı"

hüzünle izledim...

8-10

[drown]

True Grit     7.0
 
Bu tarz filmleri sevmediğim için herhalde pek zevk alabildiğimi söyleyemeyeceğim.Fakat Matt Damon iyi iş çıkarmış.O yedide ona zaten.

[hovarda]

Hayatımı nerdeyse tepetaklak eden son deönm de türk yapımları arasından sivrilen sanat kokan alternatif film "Incir Receli"

Metin (Sezai Paracıkoğlu) orta yaşlarda, tv programlarına skeç yazan birisidir. Birgün tüm hayatını değiştirecek olan Duygu (Melike Güner) ile tanışır ve film şekil almaya başlar.

11 Şubat 2011 de vizyona girecek olan İncir Reçeli adlı filme başlarda soğuk baksam da beni cezveden sloganları “Saklandıkları yerden aşk için çıktılar”, fikrimin değişmesine neden oldu.

9/10..

senin için izledim Gegi

[SeRoX.v2]

The Happening / Mistik Olay

Vakit kaybı denebilir. Yani genelde bu tür filmlerde illa ki size saçma gelse de bir açıklama yapılır, bir temel üzerine oturtulur olaylar. Olayın aslı sizin dünyada duymuş olacağınız en absürd şey olsa bile filmi götüren o mantıktır.

Fakat bu filmde, işler oluyor, bitiyor. İnsanlar kendi kendini öldürüyor, birkaç kişi kaçıyor falan. Sabah bir parkta başlıyor, ertesi gün yakın saatlerde olay sona eriyor. Tam filmin son dakikasında bir televizyon programında 1 dakikalık konuşma esnasında, söz de bilimsel bir dayanakla bitkilerin ve doğanın insanoğluna bir alarm verdiği ve nöromoleküler maddelerin insanları öldürdüğü açıklanıyor.

Senaryoyu yazan kişiye; "yol al" diyorum. (= Mark Walhberg bile kurtaramamış filmi.

3/10

Aslında 3'ü bile hak etmiyor fakat filmin başında insanı çeken gizem için o puanı veriyorum.

[drown]

The Social Network     7.5
 
Önyargılıydım.Pek de haksız değilmişim aslında.İlginç film.O da Fincher'ın işi zaten.Onun dışında abartılacak bi tarafını bulamadım ben belki de sıkıntı bendedir :) Fincher alsın ama en iyi yönetmen ödülünü.

[Rockgirl]

"Başka Semtin Çocukları".

Her izlediğim filmde karşıma çıkmandan sıkıldım be İsmail Hacıoğlu.

[hovarda]

The Social Network     7.5
 
Önyargılıydım.Pek de haksız değilmişim aslında.İlginç film.O da Fincher'ın işi zaten.Onun dışında abartılacak bi tarafını bulamadım ben belki de sıkıntı bendedir :) Fincher alsın ama en iyi yönetmen ödülünü.

Mark ZUCKERBERG...eleman sakin eleman kendinden emin..yönetmenin de katkısı büyük elbette..

Begendim.. farklı idi..en azından herkesin gezip tozdugu tanısmalara vesile olan sitenin hikayesi.

7/10

[drown]

The Fighter     8.5
 
Oyuncular üstüne kurulu şahane bir film olmuş.Aktardıkları duygu ve hissettirdikleri çok gerçekçi.Biraz kaptırınca özellikle etkisinden çıkmak pek zor.Mark Wahlberg'i çok beğendim ben şahane iş çıkarmış.Christian Bale ve Melissa Leo da hakkını vermişler rollerinin.Tek tek isim saymaktansa tüm oyuncuları çok beğendiğimi belirtsem daha iyi olacak sanırım :) Kızıyla olan ilişkisi biraz yavan kalmış.Fakat annesi ve abisi olan ilişkisi abartılmadan çok güzel anlatılmış.

[seytannikahi]

Kötü Kızlar 5/10

Stockholm Sendromu sonucunda gelişen olayları konu alıyor.