Gönderen Konu: Milliyet Vitrin Röportajı (24 Temmuz 1999)  (Okunma sayısı 1000 defa)

Milliyet Vitrin Röportajı (24 Temmuz 1999)
« : 29 Haziran 2005 - 18:26:06 »

Çevrimdışı wernoa

  • Yepyeni Üye
  • *
  • İleti: 0
  • psychopath
    • http://www.ozlemtekin.biz
SÜREKLİ DEĞİŞİYOR

Özlem Tekin alışveriş yaparken ikinci askıdan sonra midesi bulananlardan. Ama yurtdışından ve ikinci el dükkanlarından alışveriş yapmayı seviyor. Gardırobunu ve görüntüsünü de sürekli değiştiriyor.
Herkes tarafından sıradışı olarak tanımlanan Özlem Tekin, onu sıradışı bulanları sıradışı buluyor. Neye göre sıradan, neye göre de sıradışı olunduğunu anlamadığını söyleyen Tekin, herkesin değişik ruh haline ve bakış açısına sahip olduğunu düşünüyor. "Belli noktalarda uyum sağladıktan sonra geri kalan herkesin kendi özgür iradesi. Kimsenin hayatını rahatsız edecek, etkileyecek şeyler yapmadığım sürece kendimde birtakım değişiklikler yapma ve hayata istediğim gözle bakma özgürlüğüne sahibim," diyor. Özgür iradesini sonuna kadar kullanan Özlem Tekin ile alışveriş üzerine konuştuk.



  • Tarzın hakkında neler söylersin?

Hiçbir şey çünkü sürekli değiştiriyorum. Aslında bana göre sık değil ama çevremdeki insanlara göre daha sıklıkla değiştiriyorum.

  • Neye göre değiştiriyorsun?

O dönemdeki ruh halime veya o dönemdeki beğenilerime göre değişir. Ne kadar değiştirsem de aslında yakın kıyafetler seçerim.

  • Albümünün çıkmasına yakın bir zamanda mı değişikliğe gidersin?

Hayır, gitmiyorum. Ben uzun zamandır böyle geziyorum. Hatta bu yeni halimden sıkıldım bile. Ancak çevremdekiler, "Dur bir dakika, insanlar bu haline daha yeni alıştı," diyorlar. Tarzımı bu kadar değiştirmem işime yaradı. Yüzümün daha iyi tanınmasına neden oldu. Her an her şekilde görebileceklerine alıştıkları için kafamda şapka da olsa çok alakasız bir kıyafetle de olsam tanınıyorum.

  • Son albümünle birlikte dış görünüşünün değiştiğini söylüyorlar.

Yalan. "Aykırı kız nasıl cici oldu," diyorlar. Sanırım başka bir konuyla ilgili bu. Kadınsı kıyafetler olmasa da daha şık şeyler giyiyorum. Yine modayı takip etmiyorum. Ama yırtılmış şeyler giymiyorum.

  • Değişikliğe saçtan mı başlıyorsunuz?

Değişiklik saçtan başlıyor. Ondan sonra ufak ufak kıyafetlerim değişiyor. Bazen kıyafetlerimi değil, kombinasyonlarını değiştiriyorum.

  • Sahne kıyafetlerini kim hazırlıyor?

Bu yıl sahne kıyafetlerimi Hakan Yıldırım yapıyor. Aykırı modacılardandır. Ben her zaman insanların ruh hallerinin kıyafetlerine yansımasından yanayım. Hakan da öyledir. Henüz sadece kapak ve fotoğraf kıyafetlerini çalıştık. Sahne kıyafetlerine geçmedik ama aynı doğrultuda olacaktır.

  • Senin için yüzü çok güzel ama kendine neler yapıyor derler...

Bu sene yüzüme ve makyajıma bir şey yapmıyorum. Çok daha sade. Bazen çok uğraşıyorum. Abartıp desen falan çiziyorum. Çekim dışında tüm makyajımı kendim yapıyorum.

  • Peki genel olarak alışveriş yapmaktan hoşlanır mısın?

Hiç sevmem. İkinci askıdan sonra midem bulanır. Kadınların genlerinde var derler ama bende yok. Sadece yurtdışından ve second hand almak hoşuma gidiyor. Türkiye'den de Sibel Gökçe'nin dükkanından bir şeyler almayı seviyorum. Ben de eski kıyafetlerimi veriyorum ona. Ama benim vermediklerime de adımı yazıyormuş.

  • Yurtdışında nerelere gidiyorsun?

Amerika, Köln, Paris, Amsterdam, Rotterdam...

  • Saçlarını nerede yaptırdın?

Bunu genellikle zenciler örüyor. Saçlarım kısa olduğu için yapma saçları benim saçlarıma düğümlediler. Bu saçlar düz saçlarda 4 - 5 ay, kıvırcıklarda daha uzun süre dayanıyor. Yıkaması sorun değil ama kurutması büyük bir problem. Çünkü fönle kurumuyor. Eskiden beri istiyordum, bu sıralarda yurtdışında çok moda. Tarkan'ı ziyarete gitmiştik. Oradan Almanya'ya geçtiğimizde yaptırdım.

  • Akşamları çıktığında nereye gidersin?

Uzun zamandır çıkmıyorum. Zaten her yer benim çıktığım saatte kapanıyor. Yazlık yerlere gittiğimde oralarda eğlenirim artık. Yemek için Düldül'ün kokorecini, Taksim'de Kızılkayalar'ın hamburgerini, Little Buda'nın yiyeceklerini seviyorum.


  • Alışveriş Notları

Parfüm: XS.
Bakım ürünü: Avon.
DVD: "Taxi Driver".
Kitap: "Kaybedenler Kulübü", Hikmet Temel Akarsu.


Dilek Sancılı
« Son Düzenleme: 29 Haziran 2005 - 20:09:39 Gönderen: wernoa »
bir kadeh şarap, bir nefes duman, bir sıcak gülüş bana yeter..

Özlem Tekin

Milliyet Vitrin Röportajı (24 Temmuz 1999)
« : 29 Haziran 2005 - 18:26:06 »

Ynt: Milliyet Vitrin Röportajı (24 Temmuz 1999)
« Yanıtla #1 : 14 Temmuz 2010 - 09:35:58 »

Çevrimdışı tekinist_mhmt

  • Moderator
  • ******
  • İleti: 3333
  • Cinsiyet: Bay
alışverişten neden bu kadar rahatsız oluyor:D
en son nr1 dede bahsetmişti..
:D
Bugün Doğanın Dengesi Yok..

Ynt: Milliyet Vitrin Röportajı (24 Temmuz 1999)
« Yanıtla #2 : 14 Temmuz 2010 - 10:34:24 »

Çevrimdışı FIRATESER

  • Bizden Biri
  • *****
  • İleti: 1061
  • Cinsiyet: Bay
  • ...FIЯΔŦ...ЄЅЭЯ...
Parfümlerimiz aynı markaymış :))
Dream as if you'll live forever, live as if you'll die today...

Ynt: Milliyet Vitrin Röportajı (24 Temmuz 1999)
« Yanıtla #3 : 14 Temmuz 2010 - 10:36:48 »

Çevrimdışı tekinist_mhmt

  • Moderator
  • ******
  • İleti: 3333
  • Cinsiyet: Bay
Parfümlerimiz aynı markaymış :))
tam 11 yıl önce kullandıgı parfüm yalnız..
:D
Bugün Doğanın Dengesi Yok..