VEGANR1’in müzik piyasasına kazandırdığı alternatif isimlere son olarak Vega katıldı. Grupla, “(Tamam) Sustum” isimli ilk albümleri ve müzik hakkında konuştuk.
KİMSENİN TRİBİNDE YAŞAMIYORUZ!Güzel kızlarla pek alıp veremediğim olmasa da, onların ilk kliplerini seyrettiğimde biraz kıskandığımı belirtmeliyim. Oysa onlarla tanışıp, hele bir de beraber çok zevkli bir sohbet çevirince Deniz’i değil, grubun beylerini de çok sevdim. Evet grubumuz Vega. Tuğrul Akyüz, Mert Korel ve Deniz Özbey’den oluşan Vega’nın albümleriyle aynı adı taşıyan şarkıları “(Tamam) Sustum”un klibini televizyondan sıkça izliyoruz. Televizyondan izliyoruz da, bir de kendilerini görelim dedik. Onlar da kendilerini yine kendi cümleleriyle bize anlattılar.
Vega nasıl kuruldu?Tuğrul: Biz zaten Mert’le on senedir müzik yapıyorduk. Fakat yoğun bir çalışmamız yoktu. Aramıza Deniz’in de katılımıyla ciddi bir tarzımız oluşmaya başladı.
Deniz’in varlığı gruba tam olarak ne kattı?Deniz: Ben ilk önce Tuğrul’la tanıştım. Tuğrul’la ilk tanıştığımda onun gerçek bir müzik delisi olduğunu, evinde birçok müzik aletinin bulunduğunu bilmiyordum. Mert’le de tanışınca onun da ayrı bir müzik tutkunu olduğunu farkettim. Böylece birlikte çalışmaya başladık. Prodüktörümüz Murat Akad, Mert’le Tuğrul’un arkadaşı olarak arada sırada bizi dinlemeye geliyordu. Benim grupta ilk yaptığım şey “Tamam/Sustum” oldu. Murat Akad şarkıyı çok beğendi. Hatta Murat düşündüklerini belli etmeyen bir insan ama onu tanıyanlar o anda gözlerinin parladığını söylüyor! Bu şekilde sürekli ilerleyerek, yeni şeyler deneyerek albümü oluşturduk.
Grupta belli bir iş bölümü var mı?Deniz: Sözleri ben yazsam da herkes ortak olarak birşeyler ortaya koyuyor. Kimsenin görevi tam olarak belli değilken bu kadar koordine olup çalışmamız özellikle ileride üretimimiz için bana çok umut veriyor.
Mert: İş bölümü dah çok fikir bazında var. Herşeyi ortak düşünüyoruz ve yapmaya çalışıyoruz. Herkesin belli bir görevi olsa da bu görevler beraberce yapılıyor.
Çeşitli yarışmalarda ödülleriniz var. Bu konuda neler diyeceksiniz?
Tuğrul: Üniversite zamanında bunlar oldu. Yıldız Teknik ve İstanbul Teknik Üniversite’lerinin yarışmalarında ödüller kazandık.
Müziğinizi tanımladığınız “Electronica” akımını anlatabilir misiniz?Deniz: Son dönemde Avrupa’da kendini gösteren Garbage, The Cardigans gibi grupların yaptığı müziğe “Electronica” ismi veriliyor. Kökeni elektronik olsa da kesinlikle gitarlardan vazgeçilmeyen bir müzik.
Mert: Synth altyapılardan oluşan ama üstünde sert gitarların olduğu bir müzik “Electronica”. Değişik bir modern rock.
Siz bahsettiğiniz grupların müziğine kendinizi yakın görüyor musunuz?Mert: Bazı şarkılarda evet.
Deniz: Çok yeniyiz. Onları dinleyerek büyümedik, başka şeyler dinleyerek büyüdük. Depeche Mode, Cure, Queen gibi gruplar bizim gençliğimizde hüküm süren isimlerdi. Ancak son 4-5 yıldır bir bombardıman halinde yeni bir müzik türü var. ‘80’li yıllar bizim üzikte çok zevk aldığımız bir dönemdi ve biz ‘90’lardan hiç haz almadık. Ancak son zamanlarda ‘80’lerin geri geldiğini görüyoruz. Biz de kendimizi bu akım içerisinde iyi bir yerde buluyoruz.
Tuğrul: Aslında '80'lerin popüler müziği çok da iyi değildir. İyi olan tarafı daha alternatif müzik yapan synth pop gruplarıydı. Neredeyse bir devrim yapıldı o dönemlerde.
Ürettiğiniz müzik Türk dinleyicileri için yeni ve değişik bir tarz. Bu müziği yaparken bazı grupların taklidi olarak görüleceğinizden korkuyor musunuz?Deniz: Müziğimizin çok değişik olduğuna inanmıyorum. Biz neysek öyle çıktık. Değişik de, taklit de olduğumuzu sanmıyoruz. Taklit olup olmamak içten yapıp yapmamak olamkla alakalı birşey. Ben bu grubu taklit olarak görmüyorum. Dinleyici de kendi görüşünü verir.
Tuğrul: Herşey bir başka şeye benzeyebilir. küçük nüansla birbirini anımsatabilir ama direkt bir başka şarkıyı kopyalamak söz konusu değil. Başkalarının trip'lerinde yaşamıyoruz.
Mert: Sonuçta altyapılar belli akor sıralamalarından olduğu için benzeşmeler olabilir. Standart akorlar herkes tarafından biliniyor.
Deniz: İnsanlar takliti ve samimiyeti gayet iyi ayırt edebiliyor. Biz de yaptığımız müziğin taklit olmadığını bildiğimiz için kendimize güveniyoruz. Dinleyici de buu hissedecektir.
Tuğrul: Taklit ancak Avrupa'yı örnek alma anlamında bizim için doğru olabilir. Neticede yaptığımız müzik bizim kendi müziğimiz değil Avrupa kökenli müzik.
Deniz: Müzik artık etnik kökenleri kullanmak ya da kullanmamak diye ikiye ayrılmış vaziyette. Etnik müziği seviyoruz ve "Yapmayalım" diye bir kararımız da olmadı, ortaya çıkan bu oldu.
Gerek albüm gerek prodüksiyon sizi tatmin etti mi?Deniz: İlk albümümüz ve birçok şeyi öğreniyoruz. Her geçen gün başka şeyler karşımıza çıkıyor. Buna rağmen her şey çok güzel gidiyor. NR1 bu ülkenin müzik dünyasındaki Don Kişot'u. Yeni işlere çok güzel şanslar veriliyor. Biz de burada olmaktan mutluyuz.
İkinci klibi hangi şarkıya çekmeyi düşünüyorsunuz?Deniz: "Alışamadım Yokluğuna" ya da "Anlatma"ya çekeceğiz.
Vega olarak gelecek hakkındaki düşünceleriniz nedir?Tuğrul: Üçüncü albümü yapmak!
Mert: Konserler, yeni kasetler, bar çalışmaları yapmak kısa vadede yapmak istediklerimiz. Lee'nin sponsorluğunda birşeyler yapacağız.
Deniz: Her günümüzü müzikle geçirmeye çalışıyoruz. Çok uzağı değil günümüzü düşünüyoruz.
Gelecekte yurtdışı için planlarınız var mı?Mert: Bizim hayallerimizden birisi. Olması için çalışıyoruz.
Deniz: Aslında yurtdışında başarılı olma çok zor değil. Neticede bu birkaç kanalda yayınlanmamızla ilgili birşey. Bunda da yapımcılara büyük iş düşüyor. Son yıllarda bu yönde çalışmalar son yıllarda hızlandı.
Müzik piyasasına alternatif birşeyler sunduğunuza inanıyor musunuz?Tuğrul: Bence alternatif bir ürün ortaya koyduğumuz doğru. Başkalarına benzemeyen bir sound'umuz var. Müziğe iyi ya da kötü farklı bir yönden bakıyoruz.
Deniz: Açıkçası ben alternatif diye birşeyi tanımıyorum. Zamanı gelen piyasaya sürülür.
berna kabacaoğlu