Q_ZEN arkadaşım umarım sorularına bir nebze de olsa cevap bulabilirsin bu röportajda..
Ekin Türkantos'un, Özlem Kavaller ile röportajı...
İlk notalarını babasından öğrenmiş Özlem Kavaller. Piyano öğretmeni olan babası belli ki mesleğinde başarılı olmasındaki en önemli insanlardan. Ama elbette ki yeteneği de gözardı edilecek cinsten değil. Çünkü ilk bestelerini ilköğretim okulu öğrencisiyken yapmış. Ardından da ver elini konservatuvar. Mimar Sinan Üniversitesi Opera Ana Sanat Dalı Şan Bölümü ile birlikte klarnet bölümünde eğitim almış. Bununla da yetinmemiş ve tiyatroya olan ilgisini geliştirerek oyunculuk eğitimine soyunmuş. Deneme sahnesinde ilk kez sahne deneyimini kazanan başarılı sanatçı, seslendirme yapıp, piyano ve şan dersleri vermeyi de ihmal etmemiş. Ancak aldığı eğitim ne yazık ki sekiz yıl onu Türkiye'den uzaklaştırmış. O dönemde Türkiye'de istediği müziği yapabilecek bir ortamın olmaması daha fazla teknik ve eğitim için Almanya'ya sürüklemiş onu. Yetenek ve üzerine biraz da şans eklenince Berlin'de Maria Callas'ın öğrencilerinden Rafael Ortiz'le çalışma imkanı bulması elbette pek çok kapıyı açmasına vesile olmuş. Türkiye'de bir şeyler yapabilmek için geri dönmüş Kavaller. Çalışmalara başlayıp 'Kavaller' adını taşıyan ilk gözbebeğini piyasaya çıkartmış. Albümde 10 şarkının bestesini de kendisi yapmış. Ayrıca Cartel gibi pek çok ünlü grup ve sanatçıyla birlikte çalışan Cap Man kendisine destek olmuş. Albümünü hip-hop altyapısında soul müzik olarak tanımlayan başarılı sanatçıyla keyifli bir söyleşi yaptık.
Müzikle ne zaman tanıştınız?
Babam piyano öğretmeni olduğu için sayesinde dört-beş yaşlarında piyanoyla başladım müziğe. Ardından konservatuvara girdim. Dört yıl şan, yedi yıl da klarnet bölümünde okudum. Orkestrada klarnet çaldım. Çok yıkıcı olduğu için ayrıldım. Çocuk oyunu müziği besteleyip, dublaj yaptım. Üç yıl deneme sahnesinde tiyatro çalıştım.
Eğitim için Almanya'ya gitmenizin nedeni neydi?
Konservatuvardan mezun olduktan sonra burada istediğim müziği yapabileceğim bir ortam yoktu. Berlin'e gittim ve sekiz yıl orada kaldım. Şan eğitimi anlamında kendimi orada geliştirme imkanı buldum. Çünkü Türkiye'de sadece opera eğitimi almıştım. Şan dersi vermem de oldukça iyi oldu.
Neler yaşadınız orada?
Berlin Community Gospel Korosu'nda şarkı söylerken Maria Callas'ın öğrencilerinden Rafael Ortiz'le tanışmam büyük bir avantaj oldu. İki yıl çalışma fırsatı buldum ve işin tekniğini öğrendim. Caz dans dersleri aldım ve konserler verdim. Kısacası dolu dolu geçti ve müzik çalışmaları açısından beni besledi. Daha sonra albüm çalışmaları için geri döndüm. Müziğin sonu yok ama yine de istediğim noktaya geldiğimi söyleyebilirim.
Albümün tarzını nasıl tanımlıyorsunuz?
Hip-hop altyapısının olduğu soul müzik olarak tanımlıyorum. Rapçi arkadaşım Cap Man ile çalışmam hip- hop'a yakınlığındaki en büyük etken.
Klasik müzik eğitimi alıp hiphop altyapısının olduğu bir albüm yapma fikri nasıl doğdu?
Aslında meraklı olduğum bir müzik türü olmamasına rağmen pek çok müzik türü gibi dinlediğim bir müzikti. Şarkılarımı piyano ile yaptığım için uzaktan yakından alakası yoktu hiphopla. Cap Man işin içine karışmasaydı soul ağırlıkta olacaktı. Elektronik müzik ile ilgilenen biriyle yapsaydım yine harmanlama bir şeyler çıkardı. Ama ben çok sevdim. Kulağıma da hoş geliyor. İçime sinen bir albüm oldu.
Türkiye'de olmalIydIm
Söz ve bestelerde de imzanız var. Ne kadar zamandır söz ve beste yapıyorsunuz?
Daha önce piyano ile yaptığım besteler var albümde. Cap Man ile ortaklaşa stüdyoda yaptığımız çalışmalara da yer verdik.
Almanya'da eğitim alıp kendinizi geliştirdikten sonra neden albümü orada yayınlamadınız?
Berlin'de değişik gruplarla farklı müzik çalışmalarım oldu. Orada dinletiler ve konserler vermek gibi bir imkanınız var. Ama Türkçe sözler yazıyorum. Türk olduğum için öncelikle kendi ülkemde bir şeyler yapmak istedim. Türkçe sözlü müziğin de yurtdışına yayılması taraftarıyım, çünkü insanlara dinlettiğinizde kulağa hoş geldiğini söylüyorlar. Bir tek Türkler böyle düşünmüyor. Ben neden Türkiye'den ayrılmak zorunda kaldım. Bence burada müzik piyasasının biraz değişmesi lazım. Bu değişikliğin içinde yapabileceğim şeyler olduğunu düşünüyorum. Bana göre Türkiye'de bir sıkıntı var. Almanya'da olmalıyım düşüncesinde olmadım hiçbir zaman. Madem sıkıntı var burada çalışmam gerekiyor.
İÇİNDEN GELEN DOĞRUDUR
Tarzınızı kime yakın görüyorsunuz?
Aslında kimseye yakın hissetmiyorum. Aretha Franklin'i annem gibi kabul ediyor ve yorumunu çok beğeniyorum. Başka kimseye de yakın değilim. Hep bir farklılık arıyorum. Olmadığı zaman çok sıkıcı geliyor bana. Kendimi tekrar etmenin bir anlamı yok. İkinci albümde değişik bir şeyler yapmak niyetindeyim. Sesimi tanıyamayabilirsiniz. Sonuçta bu teknikleri boşuna öğrenmedim. İçinden gelen en doğrusudur her zaman.
Kimleri dinlemekten keyif alıyorsunuz?
Aretha Franklin başta olmak üzere tüm blues yorumcuları, Micheal Jackson, Prince. Türkiye'de de halk müziği söyleyenleri, gazel okuyanları, ağıt yakanları seviyorum. Çünkü beni çok içlendiriyorlar.
Caz dans ile ilgili çalışma yapma imkanınız oldu mu?
Opera bölümünde okurken mecburi tiyatro ve dans derslerimiz vardı. Ben küçüklüğümden beri hep balerinlere özenip derslerine girmişimdir. Aslında hep müzikal okumak istiyordum. Ama bizim okulda ne yazık ki yoktu. Müzikal okumak için hem oyunculuk hem de dans eğitimi almak gerekiyordu. Caz derslerine böyle başladım. Konserlerde dans ediyorum ama bu aslında şov içinde olmalı. Bu alanda herhangi bir çalışmam olmadı. Umarım ilerde böyle bir proje yapabiliriz.
Genel olarak şarkı sözlerinde nelere dikkat çekiyorsunuz?
Bugüne kadar yaşadığım sıkıntılar, haksızlıklar, mutluluklar, zevkler, eğlenceler yansımıştır şarkı sözlerine. İnsanların birbirlerine karşı duygularını doğru ifade edemedikleri bir ortamda dürüst ve cesur davranıp sorunlarla karşılaşıyorsunuz. Kalabalığın içinde yalnız kaldığımda hissettiğim şeyler oluyor. Olaylara düz mantıkla bakamıyorum, çünkü bunların mutlaka bilinçaltında başka nedenleri olduğunu gözlemli-yorum.
Klarnet eğitimi alıp bırakmışsınız. Bir daha hiç klarnet çalmayacak mısınız?
Ben yıllarca klasik müzikte kullanılan klarnet çaldım. Sol klarnet dediğimiz Türk müziğinde kullanılan bir klarnet aldım kendime. Tekniğini biraz çalışmam lazım. İkinci albümde yer vermek istiyorum.
Almanya'ya gitme nedeni olarak uygun ortam yoktu dediniz. Şu an için ortam nasıl?
Yavaş yavaş düzelmeye başladı. Eskiden Kemancı ve birkaç tane de rock müzik çalan mekan vardı. Caz müzik kulüpleri kaldırılmıştı ki ben o dönemde caz söylüyordum. Daha güzel olmasını umuyorum. Dinleyici de sıkılmış durumda. Alternatif müziğin alıcısı daha az diye bir yanlış değerlendirme var. Bence doğru değil. Önyargıyı kaldırmak lazım. Tekelcilikten çıkmak gerekiyor. Ben bir müzisyen olarak klibimin yayınlanması için çok para ödeyemiyorum. Böyle bir şansım yok. Ancak müziğimi ortaya koyup insanlarla paylaşabilirim. Ortamın ancak insanların iyi niyetlerini besleyerek gelişeceğine inanıyorum..
27.08.2005
*********************
Gerçi bir buçuk yıl önceki roportajın şimdi ne gibi faydası olur bilmiyorum ama kaveller hakkında birşeyler öğrenmek isteyenler için eklemiş olayım :dill
