Bir olimpiyatı daha geride bıraktık,4 yıl sonra o ateşi Londra'da yeniden canlandırmak üzere hoşçakal dedik..Keşke bu ateş ve pekin olimpiyatları sloganı "one world,one dream"i yalnızca bu organizasyon içerisinde hatırlamasak,hatta hatırlayınca da uygulayabilsek..!
Çin -her tür söylentiye karşın- gerek açılış töreni,gerek kapanış töreni gerekse oyunlar esnasındaki tüm yarışmaların düzenlemesi bakımından harika bir iş gerçekleştirdi,öyle ki şu zamana kadar en iyi olimpiyat olarak gösterilen 2000 sydney olimpiyatlarının elde ettiği başarının da üzerine çıktı bence..
Organizasyonun mükemmel olmasının yanında özellikle yüzme ve atletizm başta olmak üzere pek çok dünya ve olimpiyat rekorunun da kırıldığı müsabakalara sahne olmasından dolayı da Pekin Olimpiyatları farklı ve özel bir yere sahip artık..
Michael Phelps sanırım bu olimpiyatın en çok dikkat çeken ismi oldu..hedefi olan 8 altın madalyaya 7 dünya rekoru ve bir de olimpiyat rekoru kırarak ulaşırken bir olimpiyatta en çok altın madalya kazanan sporcu olma ünvanını elde etti..
Usain Bolt da olimpiyatın çok dikkat çeken bir diğer ismiydi..Dünyanın en hızlı adamı,100 metredeki rekoru son metrelerini şov yaparak tamamladığı finalde 9.69'a çekti ve 200 metrede de daha önceleri kırılmasıyla en imkânsız rekorlardan biri olarak gösterilen ve 19.32 ile michael johnson'a ait olan rekoru da iki salise geliştirerek inanılmazı başardı..Bolt, ayrıca Jamaika takımı ile de 4X100 metre bayrak yarışında dünya rekoruyla birlikte altına ulaştı..
Yarışların bir diğer önemli ismi Yelena Isinbayeva idi her atletizm müsabakasında öne çıktığı gibi..son birkaç yıldır yaptığı üzere dünya rekorunu birer santimetre geliştirmeye devam etti ve sırıkla yüksek atlama finalinde 5.05 metre ile kariyerinde 24.defa dünya rekorunu kırdı..Benim de çok çok çok sevdiğim bir atlettir kendisi aynı zamanda..
Gelelim ülkemize..Ne yazık ki 5 altın,5 gümüş,5 bronz madalya olarak belirlediğimiz hedefin oldukça uzağında kaldık..Her zaman madalyaları topladığımız halter,güreş ve boks gibi sporlarda da yeterince madalyaya ulaşamadık..Yine de belki de olimpiyatlarda ülkemizin ismi ilk kez bu kadar fazla duyuldu,zira olimpiyatın en çok izlenen ve en çok değer verilen spor dalı atletizmde bayanlar 10000 metre ve 5000 metrede yarışan Elvan Abeylegesse iki dalda da gümüş madalya kazanarak bir olimpiyatta birden fazla madalya kazanan ilk Türk sporcu olarak tarihimize geçti..Özellikle 5000 metre finalinin son bölümlerinde Elvan'ın kendisi gibi eski dünya rekortmeni Meseret Defar'ı geçişi olimpiyatın unutulmaz anları arasına girdi..Atletizm bayanlar 100 metre engelli müsabakalarında da Nevin Yanıt ile ilk defa bir sprint yarışında olimpiyat yarı finaline kalma başarısını gösterdik..
Şimdi vakit özeleştiri yapma vakti..Başarılı olan atletlerimizin bile tartan pist eksikliği nedeniyle her gün şehirlerarası yolculuk yaparak antremana çıktığı,olimpiyat madalyaları alan atletimizin ayılar tarafından kovalandığı ve bugüne kadar Süreyya Ayhan dışında kimsenin yeterince imkâna sahip olamadığı bir anlayışla bundan daha fazla başarı beklemek biraz hayalperestlik olur..Olimpiyat bilincine gerçekten sahip olmalı,sporcularımızı da her yönden bu bilinç doğrultusunda yönlendirmeliyiz..
Biz bu bilince sahip olsak bugün olimpiyat ikincisi olmuş ABD takımını,olimpiyat şampiyonlukları olan ve bu defa da yarı final oynayan Küba takımını ve aslında olimpiyatlarda yer alan her takımı defalarca yenmiş olan bayan voleybol takımımız olimpiyatların dışında kalmazdı..
Olimpiyatlar dünyanın en eski spor organizasyonudur,artık o ruhu hem bireysel hem de takım sporlarında bizim de hissetmemiz,ayrıca takım sporlarında olimpiyatların liglerin başlama tarihine yakın olmasını bir fazlalık olarak değerlendirme gafletinden uzakta bulunmamız gerekmektedir (Bu dediğim en çok bayan voleybolcularımız için)..
Bilhassa atletizm sevgim ve olimpiyat özlemim nedeniyle böyle bir yazı yazmak istedim..
Ne de olsa bir 4 yıl mahrum kalacağız bu organizasyondan..
Konuyla da daha fazla ilişkilendirecek olursam eğer şunu demeliyim başta: Olimpiyatlar dünyanın en büyük spor organizasyonudur ve olimpiyatların asıl ruhu atletizmdir..Benim asıl spor ruhumun atletizm olduğu gibi..
Keşke burada yer alan ankette de tek şık olsaydı,o zaman düşünmeden atletizmi işaretlerdim;ancak 3 şık olunca atletizm hariç diğer ikisi için iyice düşünmem gerekiyor ve bu tercihlerim de dönemden döneme farklılık gösteriyor..