Dün nihayet imzalı albümüm de ulaştı elime. Baştan sona bir kere daha dinledim. Hayli şekillendi düşüncelerim.
Genel olarak Can Kırıkları’na yakın soundu ile dikkat çekiyor albüm. Benim Adım Orman’daki dingin havadan uzak.
Çok Yorgunum’u ayrı tutacak olursak
“Utangaç”
Daha şarkı isimleri açıklandığında, beni en çok meraklandıran bu şarkı olmuştu. Albümü ilk dinlediğimde de Od’la beraber en dikkatimi çekenler arasındaydı. Dinledikçe şarkı daha da içine aldı beni.
Nakarattan hemen sonraki “Hem utanmaz hem utangaç” kısmında Şebnem’in vokaline bayıldım diyebilirim. Bu arada belirtmekte fayda var; bu şarkıdaki elektro gitar Şebnem’e ait.
“Od”
Albüme ismini vermesi oldukça yerinde olmuş. Şebnem’in sakin başlayıp hırçınlaşan vokali olsun, sözler olsun buram buram Can Kırıkları kokuyor.
“Sönmeyen bir oda düştüm
Denizler dökseler hissetmez oldum, yangın mı?”
“Girdap”
Albümün bir diğer incisi.
“Bildiklerim, bilmediklerim gelsin bütün silahlarıyla
Tek bildiğim var, kurşun geçirmem”
Kelimeler Yetse tadında, Şebnem’in bu albümdeki en samimi şarkılarından belki de.
“Kalbim Mezar”
Aslında oldukça sert bir açılış gibi duruyor. Fakat bir türlü ısınamadım. Açılış parçası olarak ne Okyanus’a ne de Merhaba’ya yaklaşamıyor. Ki bana göre Şebnem Okyanus gibi bir açılış parçası yapamayacak bir daha. Yaklaşabilir, belki o da. Zaman gerek.
“Savaş Boyası”
Şebnem’in kadınlığını vurguladığı şarkılardan. Sıklıkla yaptığı gibi dolaylı bir anlatım kullanmış. Makyaj – savaş boyası imgesi çok kullanılır aslında. Şebnem de başarılı bir şekilde kullanmış. Albümün piyasada öne çıkanlarından olacaktır.
“Ya Hep Ya Hiç”
Savaş Boyası’nı tamamlayıcı nitelikte bu şarkı. Savaş boyalarını sürünmüş bir kadın “Bu gün beni ya sev ya terk et” diyerek resti çekiyor. Aslında oldukça riskli bir şarkı. Sözler çok zayıf çünkü. Ancak dile dolanan bestesiyle ve kaliteli düzenlemesiyle oldukça iyi kotarılmış.
“Birileri Var”
Düşüncelerimi yazmıştım. Protest tavrıyla tipik Şebnem şarkılarından ayrılıyor. Çıkış parçası olarak seçilmesi çok yerinde olmuş.
"Bin Yıldır" ve "Yarım" … daha sonra.
Ve şimdi… gelelim asıl konuya,
Şebnem Ferah’ın kariyerine baktığımızda “Kadın” gibi bir albümle zirveden giriş yapıyor rock dünyasına. “AKCK” naifliğiyle gönüllerde taht kurmaya devam ediyor. “Kelimeler Yetse” vuruculuğu “Can Kırıkları” ile tavan yapıyor. “Benim Adım Orman” çok eleştirildi belki. 5 yıllık bir beklemenin ardından tatmin etmedi dinleyiciyi. Tabi tüm bu ortamda yeni gelecek albüme, “Od”a dair beklentiler çok yüksekti.
“Od” tek başına düşünüldüğünde sevilebilecek, dinleyiciği doyuracak bir albüm. Beğenmedim diyemem. Ancak Şebnem’in diskografisine baktığımızda alt sıralarda kalacak bir albüm. Üzülerek de olsa söylemem gerekiyor. Bu albüm Şebnem’in kariyerine hiçbir şey katmıyor. Seviyoruz sevmesine de eski albümlerinden tatlar bulduğumuz için seviyoruz. “Od” tek başına bir duruş sergilemiyor.
Bu durumun pek çok sebebi var. Yıllarca aynı ekiple çalışması, sürekli kendi bestelerini yapması vs. vs. Ancak bunlar da yeterli bahaneler değil. Şebnem gerek ses olarak gerek müzisyen olarak gerek söz yazarı olarak bundan çok daha fazlasını yapabilecek kapasitede. O yüzdendir bu burukluk. Sevenleri olarak bizlerin de bunu dillendirmesi gerekiyor. Geçmiş işlerine olan saygımız bu eleştirileri yapmayı zorlaştırıyor belki ama yapılması gerekiyor.