İstanbul Kanatlarımın Altında
Hayır elbette ilk kez izlemedim. Fakat film çok eski ve ben de çok eskiden izlemiştim. Kafadan belki de ailemle izlediğim de 10 sene önce falandı. O zaman ki algımla ve bakışımla haliyle şimdi büyük farklılıklar var. Tekrar izlemek farz olmuştu bir bakıma.
Öncelikle 96/97 tarihine göre harika bir film. 4.Murat Osmanlı dönemininde geçiyor ve Hezarfen Mehmet adlı bir bilim insanının, kuşlardan özenerek uçma merakını ve sonunda Galata Kulesi'nden uçma hikayesini anlatmaktadır.
Dönemin gayri-resmi gazeteci Evliya Çelebi tarafından kaleme alınan tarih notlarından başka bir yerde ismi rastlanmayan Hezarfen Çelebi'nin çoğu tarihçi sadece bir masal kahramanı olduğunu düşünmektedir. Evliya Çelebi'nin içki düşkünlüğü de buna eklenince oldukça desteklenen bir teoridir bu. Yine de bu kurgu üstüne kurulan film tarihi normlarda olmasa da, kurgusal normlarda harika bir filmdir.
Şahsi olarak, Savaş Ay'ı sevmeyen ben, filme cuk diye oturduğunu düşünmüş, Okan Bayülgen'in harika bir oyunculuk sergilediğini düşünmekteyim. 4.Murat rolündeki Burak Sergen'in yine çok güzel bir oyunculuk sergilerken, dönemin tüm muhafazakar tarihçileri tarafından eşcinsel olduğu vurgulandığı için de ağır eleştirilerle karşılaşmıştır. Fakat, Evliya Çelebi haricinde bile dönemin çoğu gazeteci ve tarihçisi 4.Murat'ın bu yüzden Topkapı Sarayı dışına bir başka saray yaptırdığı bile kayıtlarda açıkça beyan edilmiştir.
Tüm bu tartışmalı olur ya da olmaz tarih kurgusunun yanında filmde kesinlikle yapılmış tarihi bir hata vardır. Kösem Sultan rolündeki Zuhal Olcay, filmde bir yerde;
"Ben Osman'ı, (Genç Osman) ve Deli İbrahim'i doğurmuş kadınım, Murad mı benim saltanatıma engel olacak?" diyor.
Aslında kesin olan bir şey var ki, Genç Osman Kösem Sultan'ın oğlu değildir. Bu hatanın da film için gülün dikeni diyorum ve kesinlikle izlemenizi öneriyorum.
7/10