Gönderen Konu: Kaledeki Yalnızlık (2011)  (Okunma sayısı 5786 defa)

Kaledeki Yalnızlık (2011)
« : 04 Haziran 2011 - 13:28:35 »

Çevrimdışı tekinist_mhmt

  • Modaretor Grubu
  • ******
  • İleti: 3333
  • Cinsiyet: Bay
Alman aksanıyla Zenoş'u nasıl değerlendireceksiniz bakalım?
Bugün Doğanın Dengesi Yok..

Özlem Tekin

Kaledeki Yalnızlık (2011)
« : 04 Haziran 2011 - 13:28:35 »

Ynt: Kaledeki Yalnızlık (2011)
« Yanıtla #1 : 05 Haziran 2011 - 10:04:22 »

Çevrimdışı hovarda

  • Özcü
  • *****
  • İleti: 975
  • Cinsiyet: Bay
Yag yag yagmur Her yer camur!

"Teyze"likten "Nine"liğe!
« Yanıtla #2 : 06 Haziran 2011 - 20:29:52 »

Çevrimdışı seytannikahi

  • Gold Üye
  • *****
  • İleti: 5898
  • Cinsiyet: Bayan
  • Benim Adım : Seksi
    • Follow Me
Şarkıcı Özlem Tekin  'Kaledeki Yalnızlık' adlı son filminde Almanya'dan gelen bir 'Teyze'yi canlandırıyor. 'Karakter rollerinde oynamayı çok seviyorum. Bu tip roller çok hoşuma gidiyor' diyen Özlem Tekin  yeni bir projeye daha başlıyor. Yeni filminde nine olacağını belirten Tekin, 'Alzheimer hastası  bir babaanneyi canlandırıcağım.  Hikayeyi okudum ve çok etkilendim . Güzel bir film olacak' diyor.

Şahin Büyükkaya / Güneş

http://www.gunes.com/2011/06/06/yazar/603/sahin_buyukkaya/dizilerde_yeni_asklar_basliyor.html
"Sen,her zaman NY'dan daa güzeldin" de."Seni hiç kırmadım ki" de."Kim uydurdu bu yalanı"

http://seytannikahi.blogspot.com/

Özlem Tekin Şahane
« Yanıtla #3 : 07 Haziran 2011 - 08:38:43 »

Çevrimdışı seytannikahi

  • Gold Üye
  • *****
  • İleti: 5898
  • Cinsiyet: Bayan
  • Benim Adım : Seksi
    • Follow Me
Müziğini çok severek dinlerim ya, oyunculuğunun ne kadar iyi olduğunu geç mi kabul ettim nedir, ‘Kaledeki Yalnızlık’ı izlerken bir kez daha şaşırdım. Oyuncu Volga Sorgu’nun yazıp yönettiği, yapımcılığını Çimen Yapım’ın üstlendiği bir ilk film ‘Kaledeki Yalnızlık’. Kariyerinin son günlerini amatör takımda geçiren ‘Kaplan Nurettin’in hazin hikayesini anlatıyor. Karısını trafik kazasında kaybetmiş, oğlunu tek başına büyütmüş bir adam Nurettin. Baba-oğulun yoksul ve kasvetli yaşamı, Almanya’dan gelen teyze Zenoş’la değişiveriyor. Tam anlamıyla ‘kadın eli değiyor’ eve. Bu noktada filme de Özlem Tekin değmiş oluyor ki, etkisi az değil. Nurettin’i kendisi de eski kaleci olan Numan Çakır’ın, oğlunu Tolga Sarıtaş’ın canlandırdığı filmde irili ufaklı rollerde Nur Sürer, Menderes Samancılar, Erkan Can, Yıldırım Bayazıt gibi oyuncular, sürpriz olarak da futbolcu Ümit Karan var. Ama dediğim gibi, Özlem Tekin, çok iyi çalıştığı ‘Almancı’ aksanıyla deli dolu Zenoş’ta sahiden bir numara.

Asu Maro / Milliyet

http://cadde.milliyet.com.tr/2011/06/07/YazarDetay/1397857/kucucuk-bir-yerden-baslar-devrim?ref=haberici
"Sen,her zaman NY'dan daa güzeldin" de."Seni hiç kırmadım ki" de."Kim uydurdu bu yalanı"

http://seytannikahi.blogspot.com/

Ynt: Kaledeki Yalnızlık (2011)
« Yanıtla #4 : 07 Haziran 2011 - 08:45:00 »

Çevrimdışı seytannikahi

  • Gold Üye
  • *****
  • İleti: 5898
  • Cinsiyet: Bayan
  • Benim Adım : Seksi
    • Follow Me
Ve ayrıntılı bir künye ve analiz yazısı

http://yenisafak.com.tr/Cumartesi/?t=07.06.2011&i=322866
"Sen,her zaman NY'dan daa güzeldin" de."Seni hiç kırmadım ki" de."Kim uydurdu bu yalanı"

http://seytannikahi.blogspot.com/

Ynt: Kaledeki Yalnızlık (2011)
« Yanıtla #5 : 07 Haziran 2011 - 08:57:33 »

Çevrimdışı seytannikahi

  • Gold Üye
  • *****
  • İleti: 5898
  • Cinsiyet: Bayan
  • Benim Adım : Seksi
    • Follow Me
= Filelerin Kıskacında Yaşamak İstedi =

Türk işi futbol filmi olma konusunda dersine çalışmış bir eser “Kaledeki Yalnızlık”. İlk olarak Vitorio De Sica’nın alt sınıftan bireylerin hikayelerini anlattığı eserlerinde görmeye alıştığımız karakterlerden birini, ‘kaleci’ olarak o zemine yerleştirmiş. Ardından bu konuda diyalog ve lehçeyi oluşturmuş. Onun peşine ise başkan, rakip başkan, şike, yabancı transfer, rekabet gibi kavramları takarak amatör kümeden bir kulübün portresini kilit bir oyuncu üzerinden çıkarmış. Volga Sorgu’nun ilk yönetmenlik denemesi olan eser, alanın içindeki ‘futbolcunun başarı hikayesi’ konseptinden yola çıkıp ‘bütün sorumluluk kalecinin omuzlarında’ görüşünden de beslenerek Türk sosyal yapısına uygun bir yapıta açılmakta sıkıntı çekmiyor. Filmin bu konuda ülkemizde görülmüş örneklerin çok üzerinde olması, belki de yerli sinemanın en iyi futbol filmlerinden biriyle yüzleşmemizi sağlıyor. Sorgu’nun futbol sahnelerini çekme ve sinema dili oluşturma konusundaki becerisiyle de uluslararası anlamda incelenmesi şart. Ancak “Kaledeki Yalnızlık” için bazı sahnelerinin renk ayarı ve ayrıntı plan sıkıntısı yaşaması sebebiyle yüzde yüz bir başarıdan söz etmek zor.

= Futbol filmlerinden alışık olduğumuz birey hikayelerinden =

Aslında “Kaledeki Yalnızlık” da belli ki bu ‘filelerin arasında kendini arayan’ adamın yalnızlığını, maddi ve ruhsal sorunlarını ele almak için yola çıkmış. Geçmişin kalecisi, şimdinin oyuncusu Numan Çakır’ın performansından da inandırıcı bir sonuç aldığı söylenebilir filmin.

Ancak esas çatı, futbol filmlerinden alışık olduğumuz ‘bireyin başarı hikayesi’ konseptinin uygulanması ile kuruluyor. Onun nezninde de şike, rüşvet, şan-şöhret ve tutku-bağımlılık kavramları devreye girmiş. Buradaki hikayeyi ‘Goal’ serisinde Munoz’un ‘sınıf atlaması’ olarak nitelemek zor belki. Fakat başarı öyküsünün bir sınıfsal ya da işsel hapishanenin parmaklıklarından çıkamama olarak sunulduğu görülebiliyor.

= Futbolun, filelerin ve toplumun fanusunun içinden çıkmak zor =

Kalenin sadece hava alma boşlukları bırakan fileleri de sanki eşi kazada öldükten sonra kırık dökük arabayı saklayan, maddi sıkıntılar çeken ve bir türlü kendine gelemeyen bu adamın ruh halini yansıtmak için var. Hayatta da futbolda da yalnız ve yabancılaşmış bir Nurettin karşımızdaki. Ünlü Fenerbahçeli kaleci Nurettin Yıldız’a bir gönderme olabilir. Ancak burada esas amaç futbolun (özellikle de amatör liglerin) bir alt sınıf uğraşı olduğuna ve o fanusun içinden çıkmanın zorluğuna odaklanmak.

Nurettin idealist bir karakter olmasıyla birlikte de kendini ister istemez futbol camiasındaki ‘yabancı transfer’, ‘başkan’ ve ‘şike’ sorununun göbeğinde buluyor zira. Amatör kümede bile böylesi olayların cereyan etmesi, bireylerin sınıfsal sorunlar sebebiyle para kazanma arzusunda olmalarıyla bağlantılı aslında. En azından Volga Sorgu’nun o etkileşimi iyi kurarak dramatik yapıyı ayakta tuttuğu söylenebilir. Her şey o sahanın sorumluluğunu içinde toplayıp daha da büyüyen kalenin önünde durmakta gizli aslında.

= Sekiz golün ya da hayatın olağan darbelerinin getirdiği yalnızlık =

“Kaledeki Yalnızlık” da özünde bu meseleyi arşınlıyor. Açılış karesinde kramponların yakın planlarını çeken kameranın kaydırma hareketinin, filmin tema müziği ile etki yarattığı çok açık. Ardından görsel yapının kalecinin yediği sekiz golü kalenin karşısında sıçramalı kurgu tekniğiyle verme becerisini izliyoruz. Aslında İngilizcede ‘goal’, hem kale ve hem de gol anlamına gelir. Kaleci de bir bakıma ‘golü koruyandır’ (goalkeeper). Bu bağlamda hayatın gollerinden paramparça olmuş bu adamın sekiz gol yemesi çok da şaşırtıcı değil. Zaten maddi bir sıkıntının içinde kendini başka diyarlara atma arzusunda Nurettin.

Bu sekiz gol de filmin metaforik bir düzlemde start alıp, dramatik yapısının çatısını sağlam temellerin üzerine inşa etmesine katkı yapıyor. “Kaledeki Yalnızlık”ın bu noktadan itibaren Ertunç Şenkay-Ercan Özkan gibi başarılı sinematografi ikilisinden de güç alarak hikaye anlatma sinemasının gereklerini yerine getirdiğini görebiliyoruz. Yönetmen Sorgu, De Sica gibi bir alt sınıf bireyi hikayesi anlatsa da, bunu biraz daha akıcı ve rahat izlenir hale getirerek Türk insanına uygun bir konsepte yerleştirmiş.

= Boş koltukta oturan kim? =

Bu noktada birkaç sahnede ayrıntı plan alma sıkıntısı görsel yapıya zarar verse de, genel plan-yakın-orta plan geçişlerinden ne anlatmak istediğini çözebiliyoruz yönetmenin. Zaten Özlem Tekin’in Zenoş karakteri hikayeye girdiğinde evin içinde ‘boş koltuk’tan üçlünün bulunduğu mekanın kaydırmalı bir planla gösterilmesi de aslında bu sinemasal zekayı ortaya koyuyor.

Oradaki ‘boşluk’un Nurettin’in kazada vefat eden eşine ait olduğu çok açık. Ancak onun sıkıntısını en çok çeken kim? Zenoş teyze mi, okulunda tutunamayan oğul Feyyaz (Tolga Sarıtaş) mı, yoksa futboldan başka bir şeyden anlamayan Nurettin mi? İşte bu soru ışığında da arzu ettiği metinlere açılmış eldeki eser. Alt sınıfa mensup bir ailenin, yurt dışındaki akrabası, lideri ve çocuğunun ne gibi durumlara ve acılara karşı tutunma mücadelesi verdiğini, ‘göstermelik bir başarı’ ile futbol üzerinden anlatmış.

Elbette belli karelerde renk ayarında sıkıntı olan parçalar var. Bunlar da filmin yapım aşamasındaki çektiği zorluklardan, yani Türk sinemasının mevcut problemlerinden kaynaklanıyor. Ancak genel anlamda Ali Ercivan, Yıldırım Bayazıt, Menderes Samancılar gibi oyuncuların da katkısıyla futbol kültürü konusunda esprili tespitlerle yol alan bir lehçe de diyalog katkısı yapmış bu bütüne.

= Türk sinemasının en iyi futbol filmlerinden =

Sahnenin nerede başlayıp nerede biteceğini bilen Volga Sorgu’nun yönetmenlik güdüsü bu noktada en büyük avantaja dönüşmüş. Onun Ümit Karan’ın ‘şöhretleşme’ temsilini sunduğu anlar da dahil olmak üzere bir futbol diliyle samimiyet ve gerçekçilik aşıladığı söylenebilir. Ki ülkemizdeki “Dar Alanda Kısa Paslaşmalar” (2000), “Çıngıraklı Top” (2009), “Çakallarla Dans” (2010) ve “Adı Aşk Bu Eziyetin”de (2010) gibi alana mensup örneklerde, ne spor dalı ne de sinema konusunda bir bilinç görebilmiştik. Bu sebeple de “Kaledeki Yalnızlık”ı Türk sinemasının en iyi futbol filmlerinden biri olarak görmek yanlış olmaz.

Alanın içinde taraftar hikayesi, futbolcu hikayesi, teknik direktör hikayesi gibi formüllerden ikincisinin izini sürerken, çok görülmemiş ‘kalecinin serüveni’ne odaklanması da aslında metaforik gücünü arttırmış filmin. Adeta toplumsal bir İstanbul ya da Türkiye zenginliğiyle yol almasına olanak tanımış. Bu bağlamda futbolda sahaya çıkamazsa lunaparkta kalecilik yapmak durumunda kalan karakterin toplumsal yeri gerçek anlamda trajik.

Bu eserlerin klasik yapısından bildiğimiz başarı hikayesini ise filmin zeminine farklı ve etrafı katmanlı bir şekilde yerleştirmiş Sorgu. Bu sebeple de “Kaledeki Yalnızlık”ın sonunda bağlandığı ‘abartılı’ gelebilecek öğenin olay örgüsünde bir yeri var. Nihai finiş de zaten futbolda nasıl şeylerin olabileceğinin iyi gözlemlemesinin bir sinemasal armağanı.

= En büyük meziyeti futbol sahnelerinin iyi çekilmesi =

“Kaledeki Yalnızlık”, sosyolojik anlamda bir alt sınıf bireyini anlatma konusunda daha keskin dokunuşlara sahip olmasıyla veya teknik anlamda film bütününden ayrı duran parçalarını bir kenara itmesiyle gerçek anlamda amacına ulaşabilirmiş. Ancak Volga Sorgu’nun yüksek hikaye anlatma becerisi, tema müziğini kullanma güdüsü, kaleci metaforundan beslenme becerisi ve tek sahnede bile döktüren oyunculardan aldığı güçle, prodüksiyon kalitesi yüksek bir futbol filmine dönüşmüş. Ülkemizde de bu konuda üst sıralara oynuyor.

Filmin kendi konseptinde en büyük meziyeti ise başta amatör kum sahada sayısız futbol maçı sahnesi olmak üzere, İnönü Stadı’ndaki tek sahneyi 1-2 kaydırma dokunuşuyla kavraması ve langırt sahnesini üst açı ile sporun rekabetinin içine sokma konusundaki evrenselliği. Zira futbol filmlerinin en zor yönü futbol sahneleri olmasına karşın, gerektiği kadar kamera ve zeki kadrajlarla onları iyi kavrayabilmiş Sorgu. Ki bu, dünya sinemasında da bir eksiklik...

Filmin Notu : 5.2

http://www.haberturk.com/kultur-sanat/haber/636489-hollywooda-kapak-olsun
"Sen,her zaman NY'dan daa güzeldin" de."Seni hiç kırmadım ki" de."Kim uydurdu bu yalanı"

http://seytannikahi.blogspot.com/

Ynt: Kaledeki Yalnızlık (2011)
« Yanıtla #6 : 07 Haziran 2011 - 10:21:33 »

Çevrimdışı tekinist_mhmt

  • Modaretor Grubu
  • ******
  • İleti: 3333
  • Cinsiyet: Bay
altındaki yorumlarda bir garip :/
Bugün Doğanın Dengesi Yok..

Film Seçmem Rol Verin Oynayayım
« Yanıtla #7 : 08 Haziran 2011 - 08:20:08 »

Çevrimdışı seytannikahi

  • Gold Üye
  • *****
  • İleti: 5898
  • Cinsiyet: Bayan
  • Benim Adım : Seksi
    • Follow Me
Türk rock müziğinin ilk kadın vokallerinden olan Özlem Tekin, müzikte yakaladığı başarıyı oyunculukla perçinliyor. 'O Şimdi Asker', 'Hokkabaz' ve 'Mavi Pansiyon'dan sonra, geçen hafta vizyona giren 'Kaledeki Yalnızlık' adlı dördüncü sinema filminde rol alan Tekin, başarılı oyunculuğuyla da adından söz ettiriyor. Volga Sorgu'nun yazıp yönettiği 'Kaledeki Yalnızlık'ta, Almanya'dan gelen 'Zenoş Teyze' karakterini canlandıran Tekin, bir sonraki projesinde ise Alzheimer hastası bir babaanneyi oynayacağını açıkladı. "Bana film verin, oynayayım" diyen ünlü şarkıcı, sinemayı her şeyin önünde tutuyor.

Oyunculuk performansı hakkında güzel tepkiler aldığını söyleyen Tekin, "Yapılan bu övgüler, bir rockçı'dan beklenmeyecek kadar iyi performans sergilediğim için geliyor sanırım. Çok seviyorum bu işi" diyor.

http://sondakika.com/haber-film-secmem-rol-verin-oynayayim-2781708/
"Sen,her zaman NY'dan daa güzeldin" de."Seni hiç kırmadım ki" de."Kim uydurdu bu yalanı"

http://seytannikahi.blogspot.com/

Ynt: Kaledeki Yalnızlık (2011)
« Yanıtla #8 : 08 Haziran 2011 - 11:16:12 »

Çevrimdışı emredogan

  • Gold Üye
  • *****
  • İleti: 4520
  • Uçamayanlardan..
" 'O Şimdi Asker', 'Hokkabaz' ve 'Mavi Pansiyon'dan sonra, geçen hafta vizyona giren 'Kaledeki Yalnızlık' adlı dördüncü sinema filminde rol alan Tekin" ?
Mavi Pansiyon'un vizyona girmediğini bilmeleri gerekirdi.

Ynt: Kaledeki Yalnızlık (2011)
« Yanıtla #9 : 09 Haziran 2011 - 21:54:13 »

Çevrimdışı teytey

  • Bizden Biri
  • *****
  • İleti: 1641
  • Cinsiyet: Bay
Senin kadar dikkatli olamamışlar 5E cim mazur gör  :p Ben bunu hala izlemeye gitmedim,gidesim yok çünkü çok kötü bir filme benziyo. Bi sinema filmi değil de dizi izliyo gibi olucakmışım hissine kapılıyorum.
İzin verilen 400 karakter

Ynt: Kaledeki Yalnızlık (2011)
« Yanıtla #10 : 09 Haziran 2011 - 22:40:03 »

Çevrimdışı emredogan

  • Gold Üye
  • *****
  • İleti: 4520
  • Uçamayanlardan..
Sanırım kitaplar yüzünden filme gidemeyeceğim.
Üzülüyorum ama o kadar da değil yani :)
Filmi baştan sevmemiştim zaten.

Ynt: Kaledeki Yalnızlık (2011)
« Yanıtla #11 : 10 Haziran 2011 - 12:44:27 »

Çevrimdışı tekinist_mhmt

  • Modaretor Grubu
  • ******
  • İleti: 3333
  • Cinsiyet: Bay
ben de hala gidemedim yahu :/
Bugün Doğanın Dengesi Yok..

Ynt: Kaledeki Yalnızlık (2011)
« Yanıtla #12 : 10 Haziran 2011 - 13:17:10 »

Çevrimdışı Rockgirl

  • Gold Üye
  • *****
  • İleti: 3187
  • Cinsiyet: Bayan
  • all or nothing..?!
Yakın zamanda bedavadan gitmeyi düşünüyorum. Nihahaha.
Düşlerinde bile göremez işler, düşlerin gördüğü işleri.
http://twitter.com/#!/gizeeemm

Ynt: Kaledeki Yalnızlık (2011)
« Yanıtla #13 : 10 Haziran 2011 - 13:19:09 »

Çevrimdışı hovarda

  • Özcü
  • *****
  • İleti: 975
  • Cinsiyet: Bay
ben de hala gidemedim yahu :/

Sınavlarında bitti oysa ..kalk git hadi izle..ya da kalk git kumda oyna:)
Yag yag yagmur Her yer camur!

Ynt: Kaledeki Yalnızlık (2011)
« Yanıtla #14 : 13 Haziran 2011 - 08:59:52 »

Çevrimdışı seytannikahi

  • Gold Üye
  • *****
  • İleti: 5898
  • Cinsiyet: Bayan
  • Benim Adım : Seksi
    • Follow Me
Filme gidenlere bişey sorucam: Elit İşcan da var mı filmin kadrosunda?
"Sen,her zaman NY'dan daa güzeldin" de."Seni hiç kırmadım ki" de."Kim uydurdu bu yalanı"

http://seytannikahi.blogspot.com/