önümüzdeki günlerde gösterime girecek olan hokkabaz filmiyle gündeme gelen özlem'in müzik çalışmalarını oldukça geri plana bıraktığını duyduk 8zaten duymayacaksak ve duyduğumuzu iletmeyeceksek niye bu işi yapıyoruz)
son albümüyle istediği sonucu yakalayamayan özlem'in sinema ve müzikal'de aldığı başarının ona nasıl bir yön verdiği üstüne oldukça önemli bir yazı var bu sayıda..
eğer özlem müziği bırakmak gibi yanlış bir karara doğru gidiyorsa, ondan söz etmek için daha nasıl bir gündem bekeleyebiliriz ki?
güven erkin erkal
özlem tekin yazısını hiç beğenmedim üzülerek sölüyorum.ilk önce şunu belirtmek istedim kapak konusu olan bi sanatçıya bi sütun ayırmanız beni hayal kırıklığına uğrattı.özlem fanı ve bi okuyucu olarak fikrim bu..sayfanın yarısı resim zaten.
özlem tekin'inin dördüncü albümünün adı "hep yek" değil "dağları deldim";yaz rüzgarı da sabah değil öğlen kuşağında yayınlanmıştır.bunu da düzeltmek istedim.
yaz rüzgarı programı süperdi bence.tüm orkestra arkadaşlarıyla yapmış olduğu skeçler yarıcı cinstendi..
son albümün gereken noktaya ulaşmamasında içinde bulunduğunuz medyanın hiç mi payı yok acaba.uyuzluk olsun diye sormuyorum.ilk videosu Değmez'i nerdeyse hiç yayınlamadı dream tv..powertürk bile daha çok yayınladı diyebilirim.hatta power türk "24 saat bir star" programına konuk etti.
ntv'de hokkabaz filminin tanıtım programında,bahar aylarında cem yılmaz'ın yeni filminde yer alcağını söyledi.müzik konusunda ise "sinema varsa bekleyebilir" dedi..
zaten son albümde başına ne geldiyse şirketinin başarısız bir albüm pazarlama stratejisinden gelmiştir özlem'in...
özlem tekin tarihinin en sallama kapağı olması bir yana 10 - 9 - 8 ... albümünden ilk video için bir süre firma sadece power tv'ye klibi vermeyi uygun görmüş... e power da eşek değil ya "24 saat bir star" yapsın artık özlem'e...
ancak bu alınan münasebetsiz karar, o güne dek özlem'e elinden geldiğince destek olan dream tv yöneticileri ve özlem arasında bir soğukluk yaratılmasına neden olmuş... derken aradan kısa bir süre geçtikten sonra klibi kendi yayın formatı için de sert bulan power, klibin yayınını ufak ufak kesmiş...
e tabi bu çok bilmiş profesyonel akıl hocaları da ayazda kalmış bekçi düdüğüne dönmüş ... olan konudan habersiz özlem severelere olmuş... onlar dream tv'nin aslında özlem'i ne kadar sevdiğinden habersiz dream'e kızmışlar...
informatik hata dışında özlem hakkında yazılmış en iyi yazılardan birisidir eren erdem'in bu yazısı... görmemezlikten gelinmeyecek kadar ciddi bir sorudur ortaya attığı; "özlem için müzik tamam mı?"
bu soruyu şu an özlem'in bile "yok hayır şu gün stüdyodayım bu gün konserdeyim" şeklinde yanıtlayamamasına dikkat edin!
bizim istediğimiz özlem'in müziği bırakmamasıdır
güven erkin erkal
benim niyetim gerçekten çamur atmak falan değil,umarım yanlış anlama olmamıştır.gerçekten merak ettiğim bir konuydu.dream tv'nin bu yüzden yayınlayamadığını bilememem gayet normal, ne de olsa tv ve yapımcı arasında yaşanan bir hadise.
yazıyı beğenmeme nedenim şundan ibarettir o koskoca sayfada sıkışmış gibi duruyor..seveni olarak verdiğim tepkiyi maruz gör..hemen okunup bitince "e bu mu" diyorum..
neyse aslında özlem'i kapak yapmanız bile benim gibi sevenlerine yetmeli.umarım çok uzun süre ara vermez ama vereceğe benziyor.en azından ntv'de öyle bir havası vardı.
sevgili noneed;
bu konu tüm özlem severlerin, dream ve benim "acaba özlem'e bir tavrımız mı var" kuşkusuna dayanıyordu... bu kuşkuyu çamur olarak değerlendirdiğim sakın sanılmasın...
özlemin kendisinden mi yoksa menajerinden mi kaynaklanıyor bilemem ama özlem'in müzik piyasasında yanlış bir sunumu olduğu ve bunda ısrarcı olunduğu gerçek...
son albümün çıktığı günlerden bir şey daha anlatayım; özlem yüxexes'in 4'üncü sayısına hem kapak olacak hem de posteri verilecekti... o günlerde derginin tirajı 8.000'e çıkmıştı ve konusu ağırlıklı olarak rock müzik olan bir dergide bunlar müzik firmları ve prodüktörler için çok önemlidir. konuyu menajerle görüştük, bunun için görsellere ihtiyacımız olduğunu söylemiştik.
o günlerde derginin görsel tasarımını mazhar yapıyordu. gelen görsel karşısında şaşırıp kalmıştık. gelen topu topu özlemin uzaktan çekilmişi bir eli havada tek kare sahne performansıydı. e biz bunu şimdi poster mi yapalım, kapak mı yapalım yoksa röportajda mı kullanalım? hepsi bir yana 4 sayfa planladığımız röportajı maalesef 2 sayfaya indirmek zorunda kaldık (çünkü röportajın yapıldığı şartlar da ayrı bir rezalaetti. blue jean, yüxexes ve bir dergi daha bursa konseri sırasında bir araya toplanmış, bir basın toplantısı havası içinde bir kaç soruda paketlenmiş ve özlemin "dinlenmem" gerek diyerek konser için verilen partiye doğru gidişini izlemek zorunda kalmıştı) sonuç; bu güzelim albümün bu gün durduğu noktaya bakın...
e şimdi bu kız "müzik mi? yaa öff! dur şimdi film çeviriyorum" demekte yerden göğe haklıdır... haklıdır ama bu bir etme bulma durumudur da aynı zamanda...
kısacası menajere yüklenip duruyoruz ama bakalım öyle mi? menajer de özlam'in yanlış kararlarının uygulayıcısı polis olmak zorunda kalmış bir figür olmasın sakın?
güven erkin erkal
güven erkin erkal bilidiğim kadarıyla dergide yetkili bir kişi . . .