Gönderen Konu: Bir Cümleyle Anlatılmam (Sabah - 1999)  (Okunma sayısı 1305 defa)

Bir Cümleyle Anlatılmam (Sabah - 1999)
« : 30 Haziran 2005 - 11:37:44 »

Çevrimdışı SeZzZ

  • Yönetici
  • ******
  • İleti: 1062
  • Cinsiyet: Bay
  • Delicious Demon!

Sevdiğimiz için hep aynı yerlere gitmek, hep aynı insanlarla konuşmak, hep aynı tür şeyler almak ve aynı tarzı idame ettirmek, güven ve huzur dolu bir yaşamın anahtarı olsa da, "yaşam"ı ve yaşamdan farklı tatlar almayı unutturması da mümkün.

Değişiklik, insan ruhunu besleyen, belki de tek vazgeçilmez olgu... Özlem Tekin bu sırrı yakalamış görünüyor. O bir dönem sevdiği şeyleri, bir daha hiç aramayabiliyor. Belki de O pek çok insanın aksine her şeyi daha dolu dolu yaşayıp, bitiriyor ve yenilerini yaşamaya başlıyor. Sevdikleri de haliyle bu sirkülasyon arasında sürekli yenileniyor.

O bu piyasının artık eskilerinden sayılıyor. Herkes onu biraz uçuk, biraz marjinal, hatta belki Türk adet ve anenelerine biraz ters olarak algılıyor. Açıkçası O da kendini anlatmak, insanları "ben böyleyim ya da böyle değilim"e inandırmak için pek fazla çaba sarfetmiyor. O sadece mutlu olup, mutlu edebileceği şekilde yaşıyor.

Özlem, özünde son derece sıcak ve her daim hiperaktif bir insan. Aslında görüldüğü kadar marjinal değil; sadece içinden geldiği, istediği gibi davranacak kadar özgür ruhlu, kendini eğlendirip, mutlu edecek şeyleri bulacak kadar da cesur.

Onunla bu aralar yeni çıkan kaseti nedeniyle en çok bulunduğu ve en çok sevmek zorunda olduğu İstanbul Plak'ın Etiler'deki yerinde sohbet ettik.

Özlem, işi olmadığı günlerde de buraya mutlaka uğruyor. Çünkü İstanbul Plak, çalışanları ve mekânı ile son derece sıcak, doğal ve biraz da çılgın bir yer. Özlem için hem iş, hem de dostluk adına ideal... Rahat, sıcak, özgür ve sürekli bir koşturmanın olduğu, son derece merkezi...

Özlem'in hayatındaki en önemli ve en sevdiği şey şarkı söylemek. Bu konuda birçok kişiyi hayrete düşürecek kadar ciddi ve disiplinli. Yeni albümünün adının tersine "na-laubali"... Şarkı söylemeyi, yapılan diğer çalışma ve programlardan daha çok seviyor. O kadar ki kendinden klonlamaya ve bütün promsoyon, röportaj ve çekimlere onu göndermeyi bile düşünmüş. O da bu sayede stüdyoda şarkı söylemeye devam edecek tabii. Ama klonun saçmalama ve her şeyi berbat etme riski karşısında (bu arada pahalı olması da önemli bir etken tabii) vazgeçmiş. Çünkü o işini, tüm gereklerini yerine getirecek kadar çok seviyor.

Albümü de kendi gibi renkli
Özlem'i tek bir kelime ile anlatmaya çalışmak son derece kifayetsiz bir uğraş çünkü seçtiğiniz ve çok uygun olduğunu düşündüğünüz bir kelime bulana kadar Özlem'de bir değişiklik olması çok mümkün.


Onun değişken ve renkli yapısı, yaptığı işi körüklediği gibi, şarkılarına da yansıyor.

Albümdeki hiçbir şarkı tek başına albümün ağırlığını yüklenecek durumda değil. Çok farklı şarkılar ve besteciler var. 80 sound'una yakın, etnik, elektronik sound'da slowlar, pop gibi geniş bir yelpaze var albümde. Özlem gibi farklı ve renkli...

Bunu kendi de kabul ediyor zaten: "Hiçbir şarkı albümün tarzı hakkında ipucu verecek türde değil. Biz onun için klibi çekerken de 'hangi şarkıya çekelim diye çok zorlandık ama gönül rahatlığı ile alabilirsiniz. Kulakta kalıcılığı açısından teknik olarak mükemmelliği hedefledik ve öyle de oldu. Algılanabilir ve sıcak bir albüm."

Değişiklik onu besliyor
Özlem Tekin, hep farklı ve hep değişik. Saçı, başı makyajı, aksesuarları hep farklı ama bir o kadar da onunla bütün. Bu, yaptıklarını başkası için değil de kendi için yapmasından ve kendiyle bütünleştirmesinden kaynaklanıyor.


Şimdilerde ise daha bir etnik görünümde. Kıyafetleri, makyajı ve aksesuarları biraz etnik, biraz da otantik sanki...

"2000'e doğru, görünüş itibariyle bir karmaşa var undergraund modada. Ben takdir edersin ki bu karmaşadan çok hoşlandım, çok değişik ve daha önce görmediğim bir şeydi. Ayrıca aksesuarları ve makyaj stili çok eğlenceli. Ve saça yapılabilir şeyleri çok fazla. Onun için tercih ettiğim bir tarz bu ara..." Tabii onun da dediği gibi bu görünüm de sadece bu ara için hoşuna gidiyor Özlem'in, çünkü değişikliği çok seviyor ve bunu yaparken çok eğleniyor. Üstelik bunu sadece albüm için de yapmıyor. Yani "oturtma" bir imaj değil. Özlem cephesinde her an her şey olabilir.

"Bendeki değişiklik albüm imajı değil, sizin beni görmediğiniz 6 ay içinde 2 defa değiştim. Bir arada normal kahverengi, hiçbir özelliği olmayan bir saçım vardı ve o ara hiç göze batmayan şeyler giydim. O zaman makyajım da farklıydı. Sanmayın ki albüm adına değişiyorum. Yapı olarak da çok hareketliyim ve bu tarzıma da yansıyor."

İyi insanda kötü şey durmaz
İyi insanda kötü şey durmaz derler ya, Özlem'de de durum aynen bu...


Negatif, olan ve rahatsız olduğu şeyleri asla içinde tutamıyor. Bunları da diğer duyguları gibi kolaylıkla dışa vurabiliyor. Üzülüyorsa sonuna kadar üzülüyor ve üzüntüyü bitirip, rafa kaldırıyor.

"Vücudumun bir yerinde, kalbimin bir yerinde bir şeyleri saklama gibi bir durumum yok. Bu da beni genel olarak enerjik ve pozitif kılıyor. Berbat halim de oluyor tabii. Onu da sonuna kadar yaşıyorum, saklamıyorum ve bastırmaya çalışmıyorum."

O bir anne...
Özlem'in hayatındaki en büyük yeri ,işinden sonra bir canlı kaplıyor: Köpeği Ka! Adı da cinsi de tam Özlem gibi farklı. ..


"Köpek aldığımdan beri kendi adıma bir şeyler yapma şansım kalmadı. Çok fazla beni meşgul eden, çok kuvvetli, akıllı ve çok inatçı bir hayvan ve sonuçta çocuk gibi bakım istiyor. Onu gezdirmek, onun ihtiyaçlarını karşılamak, ona karşı sorumluluklarımı yerine getirmek tüm zamanımı alıyor."

Bunları duyunca Özlem'in o deli, dolu yapısıyla anneliğin (bu da bir nevi annelik!) hiç uyuşmadığını düşünmedim dersem yalan olur. Pek çok insan da öyle düşünüyormuş nitekim. Meğer her kadın gibi (!) içinde varmış.

"Bir köpeğe sahip olmak da çocuğa sahip olma gibi bir şey. İçimde varmış demek. Üstelik son derece titiz bir anneyim. Biraz abartıyorum Ka'nın bakımını. Bu yalnız yaşadığım için de olabilir ama ben Ka'yı bayağı adam yerine koyuyorum."

Özlem insanların kendilerine ayırdıkları vakitlerde üretken olma çabalarını anlamıyor. Ona göre bir konuya konsantre olup, elinden gelenin en iyisini yapmak ve diğer zamanlarda deşarj olmak en doğrusu....

İçinden geldiği gibi
"Bazen arkadaşlarımla geziyorum. Ama boş zamanlarımda pek üretken olma çabasında değilim bu aralar... Üretkenliğimi albüm için kullandım. Onun dışında özel hayatımda hobi olarak, aktivite olarak pek fazla şeye zamanım ve ihtiyaçım kalmadı. Bir tarafa yoğunlaşıp, bir şeyler üretince öteki tarafta onun dinlenmesi olmak zorunda. Orada da bir çaba harcarsam, sürmenaj olurum. Onun için içimden geldiği gibi vakit geçiriyorum."


Özlem gibi insanların şanslı olduklarını düşünüyorum. Sevdikleri şeyleri sonuna kadar yaşadıkları ve sürekli sevecek bir şey buldukları için.

Herkesin böyle olmasını sağlayacak bir iksir var mıdır acaba?

Yasemin K. ŞAHİNKAYA
10...     9...     8...     7...     6...     5...     4...     3...     2...     1...     0...    BOO!! :çiçeeK:    :dans:    :yeehu     

Özlem Tekin

Bir Cümleyle Anlatılmam (Sabah - 1999)
« : 30 Haziran 2005 - 11:37:44 »

Ynt: Bir Cümleyle Anlatılmam (Sabah - 1999)
« Yanıtla #1 : 04 Şubat 2006 - 19:54:08 »

Çevrimdışı Q_ZEN

  • Emekli Mod
  • ******
  • İleti: 3070
  • Cinsiyet: Bay
kendisi demiş zaten bir cumleyle anlatılmam diye...
bizde ilgili başlık altında "bir cumlede" ifade etmeye çalışıyoz... hehe hehe
hey gidi günler… göz yaşım sel

Ynt: Bir Cümleyle Anlatılmam (Sabah - 1999)
« Yanıtla #2 : 23 Şubat 2006 - 15:37:09 »

Çevrimdışı kanatsız melek

  • Gold Üye
  • *****
  • İleti: 2900
kendisi demiş zaten bir cumleyle anlatılmam diye...
bizde ilgili başlık altında "bir cumlede" ifade etmeye çalışıyoz... hehe hehe
cidden yaa :D :mickey:
Tesadüflerle başlar her şey.

Ynt: Bir Cümleyle Anlatılmam (Sabah - 1999)
« Yanıtla #3 : 06 Mart 2006 - 09:47:56 »

Çevrimdışı ParaNOya

  • Üye
  • **
  • İleti: 46
  • Cinsiyet: Bayan
Herkesin böyle olmasını sağlayacak bir iksir var mıdır acaba?

- varmidir arkadaslar...??

peki öyle olduk diyelim ÖZ olduk Kendimizis bi Ruhus
busefer kopya mi oluyor..baskasina özenti mi oluyor...
sonra cok düsünüyorum ben kendim olmak istiyourm diyorum.kendimim de diyorum ama kimseye anlatamiyorum....

sonra sadece hastirrr lan kimee neee diyip isin icinden cikiyorum...
>>>GEL BUL BENI GEL KAFIRIM<<<

Ynt: Bir Cümleyle Anlatılmam (Sabah - 1999)
« Yanıtla #4 : 12 Haziran 2006 - 14:41:46 »

Çevrimdışı ozz_witch

  • Bizden Biri
  • *****
  • İleti: 1225
  • Cinsiyet: Bayan
  • tanıdık yanlızlık... evelallah tanıştık evvelden..
yoktur yaratılış ve ona kendimi neden bu kadar yakın hissettigimi bu yazıyı okuyunca daha iyi anladım
:dewil tek bir canın var cehennem dibinde  :dewil <br />                                         wampreeee:<br /><br />Sitenin Cadısı

Ynt: Bir Cümleyle Anlatılmam (Sabah - 1999)
« Yanıtla #5 : 17 Temmuz 2008 - 13:25:07 »

Çevrimdışı w-lion

  • Bizden Biri
  • *****
  • İleti: 1616
  • Cinsiyet: Bayan
saoll