Ocak
Yazan: Turgut Özakman
Yöneten: Ensar Kılıç
Yönetmen Yardımcısı : Fatih Dokgöz
Dekor Tasarım:Sertel Çetiner
Giysi Taarımı: Özge Şenol
Işık Tasarım: Burhanettin Yazar
Reji Asistanlığı : Fatih Yurdakul
--------------------------------------------------------------------------------
Rol Dağılımı
Dilek GÜVEN, Ufuk ŞENER , Fatih DOKGÖZ , Ozan KARAAHMET, Duygu DOKGÖZ
Aslı ARTUK, Birkan GÖRGÜ
--------------------------------------------------------------------------------
Özet
Oyunda dört çocuk,anne,baba ve büyükanneden oluşan bir emekçi ailesinde yokluğun, yoksulluğun baskısının yol açtığı çatışmalar sergilenmektedir. Bir otomobil tamircisi olan Tarık ve karısı Safiye''nin amacı, tüm sorunlara rağmen aileyi bir arada tutmaktır. Çok çalışmasına karşın ekonomik durumunu bir türlü düzeltemeyen Tarık, sürekli olarak zengin olma hayalleri kurar. Evin geçimini sağlayabilmek için babasına tek yardım eden çocuk, ortanca oğul Fazıl''dır. Babası ne kadar hayalperestse Fazıl o kadar gerçekçidir. Evin içinde bütün yükü omuzlayan Safiye ise gerçekçi bir insan olmasına rağmen, çaresizlikten, zaman zaman kurulan hayallere katılır. Evlendirilmeyi bekleyen ve topal olan evin tek kızı Sevda, bunamış büyükanne ve okula giden en küçük oğul Özcan bakıma muhtaç insanlardır. Ailenin eve gelen parayla kıt kanaat geçinebilmesine, yarına güvenle bakamamanın ezikliği içinde olmasına rağmen, en büyük oğul Nihat bir işe girip çalışmaz. O sorumsuz boşverci, hayalci bir insandır. Fazıl ve Safiye dışında tüm aile bireyleri birtakım hayaller kurmakta ve onlarla avunmaktadır. Hayallerle yaşamaktan dolayı yapılan ya da yapılabilecek olan hataları önlemeye çalışan Fazıl, bu yüzden hemen hemen ailenin tüm bireyleriyle çatışma halindedir. Hatta Fazıl, bunak olduğunu bildiği halde büyükannesinin kendisini bir paşa karısı sanmasını ve sürekli olarak etrafındakilere "uşaklar" diye bağırmasına bile sinirlenir. Safiye ise ocağın dağılmaması, ailenin bir arada kalabilmesi için çatışmaları gidermeye, ilişkileri yumuşatmaya çalışır. Safiye, kızının sevdiği çocukla parasızlık yüzünden evlenemeyeceğini anladığında en zor günler için sakladığı bileziğini satıp parasını kızına vermeyi düşünür ve bu düşüncesini kızıyla paylaşır. Bu arada yine olmayacak bir düşün peşinde koşan Tarık, bir hurda otomobili alıp tamir etmeyi ve onunla çalışarak zengin olmayı tasarlamaktadır. Kocasının coşkusuna ve çaresizliğine dayanamayan Safiye, Fazıl''ın karşı çıkmasına rağmen, bileziği, kızı yerine kocasına verir. Bunun üzerine evlenebilmek için hiçbir umudu kalmadığını düşünen Sevda, sevdiği çocukla kaçar. Fazıl, kardeşinin kaçacağını önceden anlamasına rağmen çaresizlikten kız kardeşinin gitmesine izin verir; alınan hurdanın da bir işe yaramaması üzerine bir hayli zor günler yaşar. Bu arada Nihat da babasıyla birlikte çalışmaya başlar ancak yine de ucu ucuna geçinebilmektedirler. Üzüntüsünden hasta olur yatağa düşen Safiye''nin işlerini evin erkeklerinin üstlendiği, ama bir türlü işin içinden çıkamadıkları görülür.Ev içinde düzen bozulmuştur. Yeni alınan araba sürekli arıza yaptığı için para kazanamamaktadırlar. Sevda''nın yokluğu da derin bir üzüntüye neden olmuştur. Bu umutsuzluk tablo, perde sonuna doğru Sevda''nın eve geri dönmesiyle değişir. Bu dönüş işlerin iyiye gitmeye başlayacağının bir göstergesidir. Hemen mutfağa giren Sevda, büyük bir beceriyle işleri yapar ve annesinin hastalığının yarattığı boşluğu doldurur. Evin düzeninin yeniden kurulmasını sağlar. Oyun, Tarık''ın çiftlik alma hayalini anlatmasıyla son bulur.