Nostaljik Haberler

[tekin ali]

ÖSS'cilere sabaha kadar dans

ÖSS heyecanını atan ve artık eğlenmek isteyen gençler için yarın akşam birçok yerde özel partiler ve konserler düzenleniyor

 
Yüzbinlerce öğrencinin çalışma maratonu yarın saat 12.00 itibarıyla son buluyor. Dershaneler, kurslar, deneme sınavları ve sabahlanan gecelerle geçen bir yılın ardından şimdi sıra eğlenceye ve "stres atmaya" geldi.
Hem ÖSS'ye giren gençler hem de sınava girmeyen ama yeni haftaya başlamadan moral depolamak isteyenler için yarın gece birçok parti düzenleniyor.
Galatasaray Adası'ndaki buzYAZ'da düzenlenen ÖSS Party saat 22.00'de başlayacak. DJ Uğur Kirik ve Ozan Doğulu Live Project'in müzikleri ile dans edebileceğiniz gecenin biletleri Biletix'te 35 YTL. 2 bin 500 kişi ile sınırlanan gecenin bilet fiyatlarına bir yabancı içki ücreti de dahil. Kuruçeşme A Plus da bu gece için özel olarak hazırlandı. 21.30'da başlayacak ÖSS Decharge Party'nin biletleri Biletix'te 20 YTL. Yine Kuruçeşme'deki Sapphire Bosphorus'ta ise 4'üncü Geleneksel Unigroup ÖSS Party var. 23.00'te başlayacak partiye giriş 30 YTL.
Beyoğlu'ndaki Vento'da ise saat 21.00'den itibaren After ÖSS Party var. DJ Emrah ve DJ Doğuş'un çalacağı geceye giriş kapıda 30 YTL. Parti, 04.00'e kadar devam edecek.
Anadolu yakasında oturanlar, Kalamış Marina'daki Murphy's Dance Bar'ı tercih edebilir. 22.30 itibarıyla başlayacak ÖSS Stress Out Party'ye giriş kapıda 20 YTL.
Bu akşamı başkent Ankara da hareketli geçirecek. Ankara Laila'da "Rapstar" Ceza ile coşacak gençler, daha sonra da DJ Evren'i dinleyebilir. 22.00'de başlayacak gecenin biletleri Biletix'te 30 YTL. Saklıkent ise geceye daha erken başlamak isteyenler için iyi bir alternatif. 18.30'da kapılarını açacak mekanda REDD, Shooting Star ve Rocks'N ile önce rock müziğine, 23.00'ten itibaren başlayacak Clubbin' Hours ile de elektronik müziğe doyacaksınız. Giriş kapıda 10 YTL.

 Manga, Özlem Tekin, Bendeniz ve Kıraç konserleri de var
ÖSS partilerine katılmak istemeyenler için da çok sayıda etkinlik var. Ankaralılar Anatolia Gösteri Merkezi'nde, son ayların en gözde gruplarından Manga'nın konserini izleyebilir. 20.00'de başlayacak konserin biletleri Biletix'te 17 ve 27,5 YTL. İstanbullular ise Levent Gösteri Merkezi'ndeki Özlem Tekin konserini, Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'ndaki Kıraç konserini veya Parkorman'da yeni albümünden şarkılarını ilk kez söylemeye hazırlanan Bendeniz'i izleyebilirler.

[drown]

http://www.tumgazeteler.com/?a=3875049

Bu senenin haberi ama bizde yoktu sanırım sadece isim geçiyo zaten

[ShiverVol2]

SANEM ÇELİK ÖZLEM TEKİNİN SEVGİLİSİNİ ELİNDEN ALDI


Sanem Çelik’in ”Aliye” dizisinin evli yönetmeni Kudret Sabancı ile çay bahçesinde yakalanmasının ardından iddiaların ardı arkası kesilmiyor. Sibel Gökçe’nin ’Benim de sevgilimi elimden almıŞtı’ açılmasının ardından rock müziğin sevilen ismi Özlem Tekin’in sevgilisiyle de birlikte olduğu konuŞuluyor.

Evli yönetmen Kudret Sabancı’yla bir çay bahçesinde öpüŞürken görüntülenen ünlü oyuncu Sanem Çelik hakkında her gün yeni bir iddia gündeme geliyor. Ünlü oryantal Sibel Gökçe’nin, "Sanem beni sevgilimi de elimden almıŞtı. Hatta ondan ayrılmam için bana tehdit dolu mesajlar bile göndermiŞti. Etme bulma dünyası iŞte" Şeklindeki açıklamalarından sonra birkaç gündür magazin kulislerinde Sanem Çelik’in, rock müziğin genç yorumcusu Özlem Tekin’in de sevgilisiyle birlikte olduğu konuŞulmaya baŞlandı.


Özlem Tekin, geçtiğimiz yıllarda balerin Hülya Aksular’ın eski eŞi Can Tunalı’yla flört ediyordu. İkili, bu iliŞkilerini basından saklamıyor, her yere el ele giderek mutluluklarını gözler önüne seriyordu. Ancak bu büyük aŞk, sürpriz bir Şekilde sona ermiŞ, bu ayrılığın ardından Tekin derin bir sessizliğe gömülmüŞtü. İŞte bu iliŞkinin bitmesinde de Sanem Çelik rol aldığı iddia edildi. Çelik’in, Özlem Tekin’in birlikte olmasını bilmesine rağmen Can Tunalı’yla aŞk dolu mesajlar gönderip, onunla birlikte olması üzerine aldatıldığını öğrenen ünlü rock’çı, sevgilisiyle yollarını ayırmıŞ.
Kaynak:Demirhan HARARLI/Hürriyet

[tekin ali]

YENİ BİR AŞK MI DOĞUYOR!... KENDİSİNİ DURACELL PİLE BENZETEN ROCK ŞARKICISI ÖZLEM TEKİN GECELERDE KİMİNLE YAKALANDI?... TIKLAYIN!...

Tarih:10/11/2006



Cem Yılmaz’ın “Hokkabaz” filminde oyunculuğuyla göz dolduran rock şarkıcısı Özlem Tekin, “kalbimde kimse yok, yalnız olmak daha iyi” gibi açıklamalar yaparken adı önce Cem Yılmaz’la aşk dedikodularına karıştı daha sonra da dün gece popçu Ege’yle birlikte yemek yerken objektiflere yakalandı.

 

İkilinin yeni bir aşka yelken açtığı konuşuluyor.

[ShiverVol2]

hayır o stardaki vodafon konseri öncesi dostça bi yemekti

[tekin ali]

hayır o stardaki vodafon konseri öncesi dostça bi yemekti

Evet öyleydi.Medya abartması işte  =)

[Hyper Sonic]

Türk popunun en katlanamadığım sesidir Ege. Çok çok kötü şeyler olabilirdi O_O

[tekin ali]

TARİH:21.08.2005

Özlem Tekin ajan olacak



'Bıçak Sırtı' isimli dizide Özlem Tekin, gizli kimliğini, sevdiği adamdan bile saklayacak...


Rock müziğin asi kızı Özlem Tekin, yapımcılığını ve yönetmenliğini Abdullah Oğuz'un, senaristliğini Hamza Aşgın ve Emin Gürsoy'un üstleneceği 'Bıçak Sırtı' adlı diziye hazırlanıyor.
Bugüne kadar oynadığı 'Sil Baştan', 'O Şimdi Asker', 'Karaoğlan' ve 'Mucizeler Komedisi'nde ortaya koyduğu oyunculuk performansıyla dikkatleri üzerine çeken Tekin, bu kez bir ajanı canlandıracak.

Kod adı 'Yeşim'
Eylül sonlarında yayımlanacak dizide, görünürde bir bankanın genç, başarılı genel müdür yardımcısı olan Tekin, aslında 'Yeşim' isminde cesur bir ajanı oynayacak.
Tekin'e dizide sevgilisi olarak eşlik edecek Türkiye Cumhuriyeti Güvenlik Teşkilatı'nın soğukkanlı, cesur ve kahraman ajanı 'Levent' karakteri ile karanlık bir şirket hesabına çalışan tehlikeli terörist Binbir Surat karakteri için ise oyuncu arayışı sürüyor.

[tekin ali]

TARİH: 09.06.2002

"Erkekler Ya bu ilişki yürürse diye korkuyor"

Yeni albümü "Tek Başıma"yı çıkaran Özlem Tekine göre erkekler ömür boyu aynı kadınla birlikte olma fikrinden korkuyor. Tekin "Büyütmeye gerek yok. İlişkiyi ömür boyu sürecek gibi yaşamak, bitince de bitirmek gerek" diyor



Uzun bir süre ortalıkta değildiniz. Basında da yoktunuz... Burada da yoktum zaten. Ankaradaydım, Amerikaya gittim, geldim, sonra tekrar gittim. Gezdim, heykel kursuna gittim; yaşadım yani, elime gitar bile almadım. Şarkıları ne zaman yaptınız? Kürkçü dükkanına yani İstanbula döndüm, gitarı aldım, tııır diye çıktı hepsi. Çok içten bir albüm çıktı ortaya. "Dağları Deldim"i çok yürekten, çok açık sözlü buluyorum mesela. Gerçi diğerleri de öyle, kabak gibi. Gizli kapaklı, saman altından sözler yok. "İki yıl geçti, hemen albüm yapmam lazım" diye zorlamadım kendimi. İçimden gelmeseydi, elime almayabilirdim gitarı. Bu rahatlık paraya ihtiyacı olmamakla mı ilgili? Hayır. Ne insanlar biliyoruz, çok paraları vardır ama şöhreti bırakamazlar. Çünkü salt şarkıcı olarak var olabilirler. Şöhretlerin çoğu böyledir. Ben kendimi başka türlü yetiştirdim. Şöhreti sörf tahtası yapıp, ona yapışıp, bakkala bile şarkıcı gibi girmiyorum. Bence her şey vazgeçilebilir olmalı. Kaplumbağa gibi üzerimdekiyle yaşayabiliyor olmalıyım. Hiçbir şeye bağlı olmadan... 97de sizin için "Özgür Kız" diye başlık atmışlar. Sonra "Özgür Kız" patladı. Nil "Benim özgür kızım sensin" dedi. Nilin albümünü dinlediniz mi? Dinledim. Benim pek sevdiğim bir tür müzik değil. Benimle alakası da yok. Ben daha bana yakın bir şey beklemiştim, öyle bulmadım. Değişik bir albüm olmuş, değişik şeyleri severim ben ama benim dinleyeceğim bir albüm değil bu. Tabii şimdi uzman gibi yorum yapmayayım onun albümü hakkında, yolu açık olsun. Yine değişmişsiniz. Nedir sizdeki bu istikrarlı değişim hali? Görüntümün değişmesini seviyorum. Sadece görüntüm de değil; inançlarım, ilgi alanlarım, arkadaşlarım değişiyor. Bu sayede kendimi geliştiriyorum. Benim öğrendiğim kadar şeyi, benim yaşımda öğrenmiş insan çok azdır. "Yılan beni sokamaz, başını ezerim" Sevgilisinden ayrılan kadının ilk iş saçını değiştirdiği söylenir. Dışarıya, dünyaya karşı tepkinizi görüntünüzle oynayarak gösteriyor olabilir misiniz? Ergenlikte falan olur öyle şeyler. Ben bazen öyle hissederdim. Hazırlanırken, savaş boyası sürüyormuşum gibi gelirdi. Ama artık öyle değil. "Tek başına" mısınız şimdi? Evet. Şu ara tek başıma, gerçekten iyiyim. Daha önce sanki hep biriyle birlikte olmak gerekirmiş gibi geliyordu bana; derler ya ruh ikizi diye. Şimdi baktım, böyle daha çok eğleniyorum. Erkeklerden bunalmış gibisiniz: "Kim bilir şu erkekler sever mi söyle..." Sevmiyorlar mı? Bilmem, sordum işte ben de "Sevmeyi bilmiyorlar mı?" diye. Ben henüz bir kanaate varamadım. Cem Yılmazı izledim geçenlerde; o diyordu "Şair burada bir kanaate varamamış" diye. Ben de soruyorum işte şarkıda, bir kanaate varan, cevabı bana da söylesin. Pitbull cinsi köpeğiniz küçük bir Terriere saldırmıştı. Nerede şimdi Ka? Ka, Adanada. Doğurdu, 1di 11 oldu. Yakında hepsini yanıma alacağım. (Gülüyor.) Ablamın küçük bir köpeği vardı, Kanın ısırdığı küçük Terrier cinsi, şimdi ona bakıyorum. Karşı tarafın hissettiklerini hissetmek için. Bence insan her şeyi tecrübe etmeli. Başka hangi hayvanları beslediniz? Kedi besledim. İguana alacaktım, arkadaşlarım aldırmadı. Yılan besledim. Koynumda da yılan beslemiş olabilirim... Koynunuzdaki yılan sizi soktu mu? Yılan beni sokamaz. Başını ezerim. "Ben hayatta hiçbir şeye Onsuz yaşayamam diye yapışmıyorum" Murathan Munganın "Yaz Geçer" diye bir şiir kitabı vardı. Biz onu yıllarca her ayrılana hediye ettik. Bu albüm de bana şifalı bir ayrılık albümü gibi geldi. İlaç gibiyse, ne güzel! Ben müziği iyileşmek, ruhumu iyileştirmek, deşarj olmak için kullanıyorum. Ayrılanlara -ki şu sıralar bir arada insan görmüyorum pek, birlikte durabilen insan kalmadı- pozitif bir his veriyor, şifalı oluyorsa çok sevinirim. Çünkü ben kendimde buldum o şifayı ve dinleyenlere de sunmak istedim. Ama albümün bir ayrılık albümü olduğunu düşünmüyorum. İlişkilerin çeşitli evrelerine ait parçalar var. İlk görüş, ilk heyecan, korkular... Özellikle erkeklerin korkuları... Evet, "Ya bu ilişki yürürse" korkusu... Ben belki biraz onu seziyorum erkeklerde. Erkekler bir ilişkinin ilerlemesinden korkuyorlar. Bana öyle geliyor ki "Eyvah! Şimdi ben aşık oldum, hayatımın sonuna kadar bu kadınla mı kalacağım?" diye düşünüyorlar. "İki Adım"da da bu korkunun manasızlığını anlatıyorsunuz: "Bence biz bu aralar / Birbirimize iyi geliriz / Baktık olmuyor / İki adım geri gideriz" Budur! İşi büyütmeye gerek yok. Ya yürürse, ya yürümezse diye korkmaya gerek yok. Birlikte olunan süreyi sanki ömür boyu sürecek gibi geçirmek, bitince de bitirebilmek gerek. Duyguların içinde kaybolmaya lüzum yok. Hiç çok pis terk edildiniz mi? Benim başıma öyle bir şey gelmez, çok şükür. Böyle arabesk anlar vardır ya, daha ilişkinin başıdır, aramayalı yalnızca bir saat olmuştur ama siz terk edilmiş gibi hissedersiniz kendinizi; öyle bir his geldi, gelmişken kaçırmadım, bu parçayı yazdım. Sık hissettiğim bir şey değil bu. Siz sevdiğiniz birine kolayca "Yürümedi, ayrılalım" der misiniz? Severek ayrılırım ben; ayrılmam gerekiyorsa ayrılırım. Severek ayrıldığım çok ilişkim oldu. Ben hayatta hiçbir şeye "Onsuz olmaz, yaşayamam" diyecek kadar yapışmıyorum. Hiç "Ayrılamam" demedim, kendimi perişan etmedim. "Hepyek"te bu var, kendi içimde bulduğum ve bütün kadınlarda olmasını istediğim bu güç var. Diyorum ki "İlişki güzel bir şeydir, hayattaki en gerçek şeydir, böyle yaşamak gerekir. Ama iyi-kötü hayatla mücadele edebilen insanlarız; öyle ilişkiler falan bizi yıkamaz. Üzülürüz ama harap olmayız." Severek ayrılma gücünün bedeli acı çekmek, değil mi? Kısa vadede evet ama, ya ancak bu şekilde ruhumu koruyorsam... Uzun vadede beni sıkıntıya sokacak hiçbir şeyi hayatımda var etmek istemiyorum. Her an, benim için çok kıymetli olan bir şeyi bırakıp başka bir şey yapacak güçte olmalıyım. Elbette ben de üzülüyorum, üç gün çok ağlıyorum ama sonra geçiyor. Acının biteceğini bildiğiniz için mi acıdan korkmuyorsunuz? Acıdan korkanlar hep hayatın kıyısında yaşar. Hoop diye ortasına atlayamazlar. (Gülüyor.) İlişki eksperi gibi oldum. (Kayıt cihazına doğru eğiliyor:) Sevgili okuyucu, ben ilişki eksperi değilim, aman diyeyim!

[tekin ali]

TARİH:21.05.2005

         

Bursa'da dolu dolu rock                  
Soundwave Üniversite Turu ile Türkiye'deki on binlerce kişi Cem Köksal, Kargo, Pamela ve Özlem Tekin'i dinleme fırsatı yakalıyor. Geçen hafta, Uludağ Üniversitesi'nde yaklaşık 25 bin kişi konser alanındaydı

Reklamlarını mutlaka görmüşsünüzdür. Coca Cola, Türkiye'deki üniversitelerde ücretsiz rock konserleri düzenliyor. 12 üniversitede devam eden 'Soundwave Üniversite Turu'nda Cem Köksal, Kargo, Pamela ve Özlem Tekin sahne alıyor. 2 Mayıs'ta Antalya Akdeniz Üniversitesi'nde başlayan ve 27 Mayıs'ta İstanbul Maltepe Üniversitesi'nde sona erecek olan konserlerin Bursa ayağı 25 bin kişinin katılımıyla gerçekleşti. Uludağ Üniversitesi'ni dolduranlar arasında öğrencilerden anne-babalara, türbanlılardan 'hard rock'çılara kadar herkesi görmek mümkündü. Albüm çalışmaları nedeniyle Kargo'nun katılmadığı bu konserde neler olup bittiğini izledik.

Saat 17:00
Bursa Holiday Inn Oteli'nin birinci katındaki kokteyl salonu, Coca Cola çekilişine katılıp Özlem Tekin, Pamela ve Cem Köksal'la tanışma fırsatı yakalayan gençlerle dolu. İlk önce Özlem Tekin içeri giriyor. Ve girdiği andan itibaren etrafını saran kalabalık hiç azalmıyor. Fotoğraf çektirmek isteyenler, imza alanlar, öpenler... Tekin'in bu ilgi karşısında çok sabırlı davrandığını, sürekli gülümsediğini söylemek lazım. Pamela ve Cem Köksal için de aynı şey geçerli. Köksal'ın grubunu çevreleyenler daha ziyade metalciler. Arada rock ya da metalle alakası olmayanlar da çıkıyor. Köksal, imza isteyen bir gence "Sen rock'çı mısın?" diye sorunca, çocuğun yanıtı kısa ve net oluyor: "Yoo." Ama imza almaya kararlı. Köksal'a bu projede yer alması ile ilgili ne düşündüğünü sorunca şöyle diyor:
"Bir heavy metal grubuna ilk defa böyle bir teklif getiriliyor. Hep underground olmamalıyız, biz de yukarıda olmalıyız diye düşünürdüm. Onun için çok sevinçliyim, kendimizi kabul ettirebildik. Her konserde yaklaşık 15-20 bin kişiye çalıyoruz."
Bir süre sonra tanışma faslı sona eriyor. Sanatçılar odalarına çekiliyor, kalabalık da konser alanının yolunu tutuyor.


Saat 20:00
Gerçekten tıkır tıkır işleyen bir konser programı var. Saat tam 20:00'de Cem Köksal sahne alıyor. Pentagram'ın vokalisti Murat İlkan, eski Whisky elemanlarından oluşan grup, sert müzik sevenleri memnun ediyor. Köksal'ın "Bu yetmediyse daha da sert çalalım," dediği parçaları büyük alkış alıyor. Şarkıların İngilizce olması ya da ilk defa dinleniyor olması fark etmiyor. Köksal'ın ve ekibinin enerjisine uyum sağlıyor izleyici. Finali Europe'un ünlü The Final Countdown'u ile yaptıklarında ise yer yerinden oynuyor.


Saat 21:15
Pamela, siyah büstiyeri ve siyah taytının üzerine tutturduğu mavi tütüsüyle atlaya zıplaya sahneye geliyor. Mikrofonu peluş çiçeklerle ve küçük ışıklarla süslü. İstanbul şarkısıyla başladığı konserinde aksilikler peşini bırakmıyor. Önce Artun Ertürk'ün gitarının teli kopuyor, ardından yağmur bastırıyor ve teknik bazı aksaklıklar yaşanıyor. Pamela, buna rağmen konserine son sürat devam ediyor ve hatta bu aksaklıkları fırsat bilip iki sevgiliyi barıştırmaya çalışıyor. Konserden önce kendisine ulaştırılan bir kağıtta Adem, kendisini terk eden sevgilisinden özür dilediğini yazmış. Pamela da, "Adem'le Havva kavuşsun. Nasıl olsa hepimiz ölmeyi bekliyoruz. Bari o zamana kadar rahat yaşayalım," deyince bol alkış alıyor. (Konserin sonlarına doğru, "Adem, aradı mı Havva?" diye sorduğunda seyircilerin arasından ciyak ciyak bir "Hayııııır"ın geldiğini de belirtelim.) Konser, 25 bin kişinin hep bir ağızdan söylediği Aşk Sevgiden Beter'le sona eriyor.


22:30
Ve gecenin beklenen anı! Rahatlıkla 'beklenen' diyoruz, çünkü kalabalığın tansiyonu buna işaret. Tekin, sahneye çığlıklar ve sert gitarlar eşliğinde tam bir rock yıldızı gibi çıkıyor. Son albümü 109876...'ı dinleyenlerin de bildiği gibi, artık daha sert bir sound'a sahip. Adeta yıllardır kendisinden bekleneni vermiş gibi. Konserden önce kendisiyle buluştuğumuzda da, "Kemancı'dan beri yaptıklarımın özeti," diye tarif ediyor albümünü.
Hiçbir zaman tek bir tarza bağlı kalmayan, her albümünde yeni bir sound deneyen, görünümünü değiştiren Tekin, dinleyiciyi yine etkisi altına alıyor. "Çok iyi tepkiler alıyorum," diyor Tekin. "Öf bu ne biçim albüm, diyen hiç kimseye rastlamadım. Herkes 'Nihayet,' diyor." Tekin, turneden de çok memnun. "O kadar olağanüstü ki. Albüm çıkmadan tanıtım konserlerine başladık. Bu çok daha fazla titizlik gerektiriyor. Eşek gibi çalman gerekiyor. Kimsenin bilmediği şarkılar çünkü."
Tekin, konserineYol ile başlıyor. Ve konser bitene kadar da hızını hiç kesmiyor. Arkasındaki ekip Oz. Yani Tekin'in bu albümden sonra muhtemelen kullanacağı isim. Epey sert bir sound'a sahip olan grup, Tekin'in eski parçalarını bildiğimizden çok çok daha sert çalıyor. Ve bu da seyirciyi delirtmeye yetiyor. Hakkını verip gerçekten çok iyi bir performans sergilediklerini söylemek lazım. Albümün, seyircilerin çoğunluğu tarafından satın alındığı da yeni parçalara eşlik etmelerinden belli oluyor. Anlaşılan o ki, en çok tutulan parçalardan biri Cinayet. Türk ezgilerinin fazlasıyla hissedildiği bu parça esnasında Tekin, piercing'li göbeğini gösteren büstiyeri ve deri pantolonu içinde tam deyimiyle 'kıvırıyor.' Seyirci mest oluyor. 24:00'e doğru konser sona eriyor. Kalabalık memnun bir şekilde evinin yolunu tutuyor...

http://www.radikal.com.tr/ek_haber.php?ek=cts&haberno=4630

[furkiii]

pek haber niteliğinde değil aslında ama 2001 yılında sabah gazetesinde geçen bir paragraf güldürdü beni..


Miss Sixty, isminden de anlaşılacağı gibi 60 yaşındaki bir kadını bile genç kız gibi giydiren bir marka... Dünyada 5 bin satış noktasıyla Paris, Milano, Amsterdam, Londra, Berlin, New York ve Tokyo sokaklarına hakim olan Miss Sixty'nin koleksiyonu 1000 parçalık. Aldığımız haberlere göre Çağla Şikel, Aysu Kayacı, Deniz Akkaya, Özlem Tekin ve Şebnem Ferah Akmerkez'deki mağazasından "kapatıyoruz" anonsunu duyana kadar çıkmıyormuş.

Yılın köpeği
Pittbull. Özlem Tekin'in pitbull cinsi köpeği komşunun köpeğine saldırıp hayvanını gözünü çıkarınca pitbull'lar tartışılmaya başlandı. Ama esas facia, Almanya'da bir pitbull'un küçük Volkan'ın ölümüne neden olmasıydı. Avrupa'da bazı ülkeler bu köpeğin beslenmesini yasakladı.

özlem'in köpeği 2000 yılının köpeği seçilmiş burada..

[Hyper Sonic]

Hadi ya, kötü yapmış. Ben sadece hayvan gürültü yapıyo diye Özlem mahkemeye verildi sanıyodum. Gayet de haber niteliğinde oldu benim için yani furkiii, sağ ol

[seytannikahi]

2005-08-21 Akşam

Özlem ajan oldu

Sahnelerin asi rockçısı Özlem Tekin ajan oluyor. Yapımcılığını ve yönetmenliğini Abdullah Oğuz`un üstlendiği `Bıçak Sırtı` adlı projenin başrolünde oynayacak olan Tekin, ajan olarak ilk kez kamera karşısına ...

Sahnelerin asi rockçısı Özlem Tekin ajan oluyor. Yapımcılığını ve yönetmenliğini Abdullah Oğuz`un üstlendiği `Bıçak Sırtı` adlı projenin başrolünde oynayacak olan Tekin, ajan olarak ilk kez kamera karşısına geçecek. Dizi, eylül sonlarına doğru Show TV ekranlarında yayınlanacak Görünürde bir bankanın strateji ve planlama müdürü olan Yeşim (Özlem Tekin) aslında cesur bir ajan rolünde olacak.

Erçin DAĞ


Yalan bi haber olsa gerek,ya da sonradan oyuncu değişikliği yapıldı.

[Rockgirl]

2005-08-21 Akşam

Yalan bi haber olsa gerek,ya da sonradan oyuncu değişikliği yapıldı.

ben de bu ne diyorum okurken yaa ... boşver iyiki değişiklik yapmışlar özlem e yakışmazdı o rol ..

[vegateryan]

Nostaljik değil, pek önemlide değil ama yazayım dedim

http://www.gecce.com/pages/haber_detay.asp?haber=112579

SAHNE DÜNYASI İBRAHİM TATLISES'TEN SEDA SAYAN'A KADAR YOKSULLUĞUN ÇEMBERİNDEN GEÇMİŞ BİRÇOK İSMİN HİKAYESİYLE ÖRÜLÜ.AYNI SEKTÖRÜN BAZI İSİMLERİ DE VAR Kİ KİMİ ÜNLÜ BİR DİPLOMATIN, KİMİ EFSANEVİ BİR REKTÖRÜN, KİMİ İSE SAYGIN BİR SİYASETÇİNİN EVLADI. İŞTE O YILDIZLAR...

Özlem Tekin: ‘Kelime Cerrahı' olarak tanınan Profesör Doktor Talat Tekin'in kızı Özlem Tekin, rock müziğin asi kızı olarak tanınıyor. Konservatuvarın klarnet bölümünden mezun olan Özlem Tekin, Şener Şen'in içinde bulunduğu 'Mucizeler Komedisi' müzikalinde yer almasıyla oyunculuğa da adım attı.